Bu kelime ciği ilk ben icat ettim zannediyordum. Tıpkı, bir zamanlar oldukça yaygın okunan fotoroman gibi…
Ne yazık ki, internet denen Global kitapta sineroman, “sinemaya uyarlanan kitap” olarak tanımlanmıştı bile. Aslında senaryo olarak yazmaya niyetlendiğim bu “denemeyi” roman tadında başka bir denemeye dönüştürdüm farkında olmadan. Senaryoda yazmayan, sese gelmeyen duyguları, niyetleri, duaları ve daha pek çok detayı da okuyan bilsin istedim.
Velhasıl, 56 yıllık hayat bahçemden hikâyeler, isimler, şarkılar, sözler aracılığı ile topladığım ve Allah’ın lütfettiği hayal gücüyle yoğurduğum bir roman çıktı ortaya.
Sinemaya uyarlanan diğer romanlardan farklı olarak biraz da senaryo benzeri bir hikâye meydana geldi. Mesela “kadraj” dedik, “görüntü kararır-açılır” dedik, “ Dron çekimi” dedik, “ flashback ” dedik vs.
Her bir karakter için ayrı bir Alem tasvir edildi. Dayı, babalığın, dayılığın ve hatta anneliğin hakkını verdi…
Merhamet ve muhabbeti onda gördük.
Aksakal, dirayet, aşk, Askerlik, ve ölümün dersini verdi. Balta, iman, şahadet ve arkadaşlığın kitabını yazdı.
Tepe, cömertliği, sadakatin ve dostluğun numunelerini gösterdi bize. Burak… Yetim bir yavru, müthiş bir zeka küçük bedende büyük bir yürek. Serpil, kahraman bir anne.
Ve diğer tüm karakterlerin kattığı renkler ile bazen eğlenceli, bazen heyecanlı bazen de hüzünlü bir hikaye.
Bir hikaye de bu kadar çok temayı, sinema tadında, çok renkli bir anlatımla sunan Mustafa
Bora’nın kalemine sağlık.
Bu eser bir sineroman olmadı belki ama biz ona “ Sena roman” diyebilir miyiz, bilmiyorum. Takdir sizin. Ben bu terimin internet kitabında karşılığı var mı diye bakmaya korktum açıkçası. Belki de yoktur. Kim bilir?
İnşallah bu eseri okuyanların dimağında hoş bir tat kalır. Kitabın sonunda ise içinizde, film bittiğinde sinema salonundan çıkmaya hazırlanan seyircideki hisler uyanır. Ya Nasip! Eseri okumaya başladığınızda sinama filmine girer gibi kendinize özel zaman ayırmanız ve ya zaman sizi diğer meşgalelerden ayırmış olacaktır. Muhabbetli, Huzurlu okumalar temennisiyle… Cağaloğlu Yayınevi
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 180,00 | 180,00 |
3 | 65,57 | 196,70 |
6 | 34,62 | 207,70 |
9 | 24,30 | 218,72 |
12 | 19,14 | 229,70 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 180,00 | 180,00 |
3 | 65,57 | 196,70 |
6 | 34,62 | 207,70 |
9 | 24,30 | 218,72 |
12 | 19,14 | 229,70 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 180,00 | 180,00 |
3 | 65,57 | 196,70 |
6 | 34,62 | 207,70 |
9 | 24,30 | 218,72 |
12 | 19,14 | 229,70 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 180,00 | 180,00 |
3 | 65,57 | 196,70 |
6 | 34,62 | 207,70 |
9 | 24,30 | 218,72 |
12 | 19,14 | 229,70 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 180,00 | 180,00 |
3 | 65,57 | 196,70 |
6 | 34,62 | 207,70 |
9 | 24,30 | 218,72 |
12 | 19,14 | 229,70 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 180,00 | 180,00 |
3 | 65,57 | 196,70 |
6 | 34,62 | 207,70 |
9 | 24,30 | 218,72 |
12 | 19,14 | 229,70 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 180,00 | 180,00 |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |
12 | - | - |
Bu kelime ciği ilk ben icat ettim zannediyordum. Tıpkı, bir zamanlar oldukça yaygın okunan fotoroman gibi…
Ne yazık ki, internet denen Global kitapta sineroman, “sinemaya uyarlanan kitap” olarak tanımlanmıştı bile. Aslında senaryo olarak yazmaya niyetlendiğim bu “denemeyi” roman tadında başka bir denemeye dönüştürdüm farkında olmadan. Senaryoda yazmayan, sese gelmeyen duyguları, niyetleri, duaları ve daha pek çok detayı da okuyan bilsin istedim.
Velhasıl, 56 yıllık hayat bahçemden hikâyeler, isimler, şarkılar, sözler aracılığı ile topladığım ve Allah’ın lütfettiği hayal gücüyle yoğurduğum bir roman çıktı ortaya.
Sinemaya uyarlanan diğer romanlardan farklı olarak biraz da senaryo benzeri bir hikâye meydana geldi. Mesela “kadraj” dedik, “görüntü kararır-açılır” dedik, “ Dron çekimi” dedik, “ flashback ” dedik vs.
Her bir karakter için ayrı bir Alem tasvir edildi. Dayı, babalığın, dayılığın ve hatta anneliğin hakkını verdi…
Merhamet ve muhabbeti onda gördük.
Aksakal, dirayet, aşk, Askerlik, ve ölümün dersini verdi. Balta, iman, şahadet ve arkadaşlığın kitabını yazdı.
Tepe, cömertliği, sadakatin ve dostluğun numunelerini gösterdi bize. Burak… Yetim bir yavru, müthiş bir zeka küçük bedende büyük bir yürek. Serpil, kahraman bir anne.
Ve diğer tüm karakterlerin kattığı renkler ile bazen eğlenceli, bazen heyecanlı bazen de hüzünlü bir hikaye.
Bir hikaye de bu kadar çok temayı, sinema tadında, çok renkli bir anlatımla sunan Mustafa
Bora’nın kalemine sağlık.
Bu eser bir sineroman olmadı belki ama biz ona “ Sena roman” diyebilir miyiz, bilmiyorum. Takdir sizin. Ben bu terimin internet kitabında karşılığı var mı diye bakmaya korktum açıkçası. Belki de yoktur. Kim bilir?
İnşallah bu eseri okuyanların dimağında hoş bir tat kalır. Kitabın sonunda ise içinizde, film bittiğinde sinema salonundan çıkmaya hazırlanan seyircideki hisler uyanır. Ya Nasip! Eseri okumaya başladığınızda sinama filmine girer gibi kendinize özel zaman ayırmanız ve ya zaman sizi diğer meşgalelerden ayırmış olacaktır. Muhabbetli, Huzurlu okumalar temennisiyle… Cağaloğlu Yayınevi