"Tünele en önde Cihan girdi. Onu, Mahir takip etti; ardından Ömer, Ulaş, Ziya ve en arkada da elinde bir çöp varili kapağıyla Oktay. Kılıçlarını çekmiş, nefeslerini tutmuş, yüz hatları gergin, asi bir zamandan geçmekte olan şövalyeler gibiydiler. Sözcükleri dişlerinde ısırıp çenelerini sıkarak tünelin ağzından birer birer içeri süzüldüler. Dünyanın çok uzak köşelerinde hiç tanımadık hayatların; yaşlıların, kadınların, çocukların acılarını kendi acıları bilmiş; onlar için üzülmüş, kahrolmuş, ömürlerini heder etmeyi göze alarak isyan etmiş; silah kuşanmış ve çarpışmış bu altı gözü pek insan; karanlık bir tünelin ıssızlığında, bir elleri önündekinin ayağında olmak üzere; kalp atışlarının göğüs kafeslerindeki ağır, kalın, yüksek bir perdeden inler gibi seslerini dinleyerek meçhul bir bilinmeze doğru ağır ağır ilerlediler."
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 238,00 | 238,00 |
3 | 86,70 | 260,09 |
6 | 45,77 | 274,63 |
9 | 32,13 | 289,19 |
12 | 25,31 | 303,71 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 238,00 | 238,00 |
3 | 86,70 | 260,09 |
6 | 45,77 | 274,63 |
9 | 32,13 | 289,19 |
12 | 25,31 | 303,71 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 238,00 | 238,00 |
3 | 86,70 | 260,09 |
6 | 45,77 | 274,63 |
9 | 32,13 | 289,19 |
12 | 25,31 | 303,71 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 238,00 | 238,00 |
3 | 86,70 | 260,09 |
6 | 45,77 | 274,63 |
9 | 32,13 | 289,19 |
12 | 25,31 | 303,71 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 238,00 | 238,00 |
3 | 86,70 | 260,09 |
6 | 45,77 | 274,63 |
9 | 32,13 | 289,19 |
12 | 25,31 | 303,71 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 238,00 | 238,00 |
3 | 86,70 | 260,09 |
6 | 45,77 | 274,63 |
9 | 32,13 | 289,19 |
12 | 25,31 | 303,71 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 238,00 | 238,00 |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |
12 | - | - |
"Tünele en önde Cihan girdi. Onu, Mahir takip etti; ardından Ömer, Ulaş, Ziya ve en arkada da elinde bir çöp varili kapağıyla Oktay. Kılıçlarını çekmiş, nefeslerini tutmuş, yüz hatları gergin, asi bir zamandan geçmekte olan şövalyeler gibiydiler. Sözcükleri dişlerinde ısırıp çenelerini sıkarak tünelin ağzından birer birer içeri süzüldüler. Dünyanın çok uzak köşelerinde hiç tanımadık hayatların; yaşlıların, kadınların, çocukların acılarını kendi acıları bilmiş; onlar için üzülmüş, kahrolmuş, ömürlerini heder etmeyi göze alarak isyan etmiş; silah kuşanmış ve çarpışmış bu altı gözü pek insan; karanlık bir tünelin ıssızlığında, bir elleri önündekinin ayağında olmak üzere; kalp atışlarının göğüs kafeslerindeki ağır, kalın, yüksek bir perdeden inler gibi seslerini dinleyerek meçhul bir bilinmeze doğru ağır ağır ilerlediler."