Anayasa Yargısında İbadet Özgürlüğü

Stok Kodu:
9786051711799
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
375
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
Kategori:
%20 indirimli
225,00TL
180,00TL
Taksitli fiyat: 12 x 19,14TL
Havale/EFT ile: 176,40TL
Temin süresi 6 gündür.
9786051711799
525033
Anayasa Yargısında İbadet Özgürlüğü
Anayasa Yargısında İbadet Özgürlüğü
180.00

Din özgürlüğü değerlendirmesi ve beraberinde bir anayasal metot/standart uygulanması özellikle azınlık din ve inançları açısından önemlidir. Çünkü çoğunluk dinlerinin fiziksel imkanlar itibariyle daha rahat dışavurulacakları açıktır. ABD, Almanya ve Kanada gibi yargı düzenlerinde de görüldüğü üzere, bir anayasal demokrasinin varlığı için, azınlık din ve inançlarının ibadet özgürlüğü güvencesinden yararlanmaları vazgeçilmezdir. Bu bağlamda, Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'nin ibadet özgürlüğü taleplerini değerlendirirken belli bir anayasal analiz metodu üzerinden bir yaklaşım şekillendirmesi gerekmektedir. Talebin din özgürlüğü yönünden ele alınarak, anayasal bir analize tabi tutulması, hemen her toplumda tartışmalı olan dinsel konuların çoğunluk ideolojisine veya her yönüyle siyasi belirlemelere bağımlı kalarak, hukuk güvencesinden mahrum kalmasını da önleyebilecektir.

Anayasa hukukçusu Saadet Yüksel bu çalışmasında, din özgürlüğünün hukuki güvencesine yönelik hukuk korumasının dine değil, inanç ve ibadet özgürlüğüne yönelik olması hassasiyetiyle gerçekleşebileceğini söylüyor. Başkaca modelleri aynen alıntılamak veya bu talepleri ilk bakışta din-devlet ayrılığına aykırılıktan reddetmek yerine; her olayın özelliklerini dikkate almaya imkan verecek bir standart geliştirilmesi gerektiğini iddia ediyor. Bu standart, Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'nin özellikle ibadet özgürlüğüne müdaheleyi incelerken sorguladığı laikliğe dair yeni tanım arayışına da katkıda bulunacak ve bir tartıma imkan verecek olan “ölçülülük”tür.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 180,00    180,00   
3 65,57    196,70   
6 34,62    207,70   
9 24,30    218,72   
12 19,14    229,70   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 180,00    180,00   
3 65,57    196,70   
6 34,62    207,70   
9 24,30    218,72   
12 19,14    229,70   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 180,00    180,00   
3 65,57    196,70   
6 34,62    207,70   
9 24,30    218,72   
12 19,14    229,70   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 180,00    180,00   
3 65,57    196,70   
6 34,62    207,70   
9 24,30    218,72   
12 19,14    229,70   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 180,00    180,00   
3 65,57    196,70   
6 34,62    207,70   
9 24,30    218,72   
12 19,14    229,70   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 180,00    180,00   
3 65,57    196,70   
6 34,62    207,70   
9 24,30    218,72   
12 19,14    229,70   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 180,00    180,00   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

Din özgürlüğü değerlendirmesi ve beraberinde bir anayasal metot/standart uygulanması özellikle azınlık din ve inançları açısından önemlidir. Çünkü çoğunluk dinlerinin fiziksel imkanlar itibariyle daha rahat dışavurulacakları açıktır. ABD, Almanya ve Kanada gibi yargı düzenlerinde de görüldüğü üzere, bir anayasal demokrasinin varlığı için, azınlık din ve inançlarının ibadet özgürlüğü güvencesinden yararlanmaları vazgeçilmezdir. Bu bağlamda, Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'nin ibadet özgürlüğü taleplerini değerlendirirken belli bir anayasal analiz metodu üzerinden bir yaklaşım şekillendirmesi gerekmektedir. Talebin din özgürlüğü yönünden ele alınarak, anayasal bir analize tabi tutulması, hemen her toplumda tartışmalı olan dinsel konuların çoğunluk ideolojisine veya her yönüyle siyasi belirlemelere bağımlı kalarak, hukuk güvencesinden mahrum kalmasını da önleyebilecektir.

Anayasa hukukçusu Saadet Yüksel bu çalışmasında, din özgürlüğünün hukuki güvencesine yönelik hukuk korumasının dine değil, inanç ve ibadet özgürlüğüne yönelik olması hassasiyetiyle gerçekleşebileceğini söylüyor. Başkaca modelleri aynen alıntılamak veya bu talepleri ilk bakışta din-devlet ayrılığına aykırılıktan reddetmek yerine; her olayın özelliklerini dikkate almaya imkan verecek bir standart geliştirilmesi gerektiğini iddia ediyor. Bu standart, Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'nin özellikle ibadet özgürlüğüne müdaheleyi incelerken sorguladığı laikliğe dair yeni tanım arayışına da katkıda bulunacak ve bir tartıma imkan verecek olan “ölçülülük”tür.

Kapat