Anayolun Uzağında Bozkır Hikayeleri

Stok Kodu:
9786059444705
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
200
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
100,00TL
70,00TL
Taksitli fiyat: 12 x 7,44TL
Havale/EFT ile: 68,60TL
Temin süresi 6 gündür.
9786059444705
538279
Anayolun Uzağında
Anayolun Uzağında Bozkır Hikayeleri
70.00

“Güz geçti. Yazıda, kış rüzgarları hüküm sürüyordu artık. Bozkırın ortasında, ıssız bir köyde zaman nasıl geçerdi? Cansız, ölücesine, birbirinin aynı olan günler canından bezdirirdi insanı. Dört bir yanda suya doygun topraklar uzanır, gökte sönük, fersiz ışığıyla güneş ışır, ufuk bir adımlık yolda, hep sisle kaplı olurdu. Sonra, toprağı alçaktan yalayan sis bulutları gelir, köyü içine alır, hapsederdi. Gübre yığınlarının üstünde tavuklar gezinirdi. Uzaktan bazen bir öküzün böğürtüsünü ya da koyunların meleyişini duyardınız. Gök kapalı bulutlu olurdu. Avlularda akşam telaşı... Hayat ağır aksak ilerler, damların üstüne gölgeler düşer, güneş ufkun gerisinde batardı. Göz açıp kapayıncaya kadar bir de bakmışsın, gece oluvermiş.

… Bozkır geceleri uzun olurdu. Hiç sabah olmayacakmış gibi, uluyan kış rüzgârı altında uzar da uzardı. Tandır yorganının altında kanaviçelerini işlerdi kızlar. Sabır taşı misali, beyaz bezler parmakları arasında kirlenirdi. Birbiri ardına demli çaylar içilir, lambanın alevi uzar, cam isle kaplanırdı. Arada bir uzak yoldan geçen asker cemselerinin hırıltıları, kamyonların, köy otobüsünün sesi duyulurdu. Uyku tutmazdı bir türlü. Cama ıslak dallar sürtünür, kuyunun paslı makarası gıcırdardı.”

Mahmut Yıldırım; akıcı üslubu, yalın Türkçesiyle bizim coğrafyamızın, insanımızın hikayesini, kısacası bizim hikayemizi anlatıyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 70,00    70,00   
3 25,50    76,50   
6 13,46    80,77   
9 9,45    85,06   
12 7,44    89,33   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 70,00    70,00   
3 25,50    76,50   
6 13,46    80,77   
9 9,45    85,06   
12 7,44    89,33   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 70,00    70,00   
3 25,50    76,50   
6 13,46    80,77   
9 9,45    85,06   
12 7,44    89,33   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 70,00    70,00   
3 25,50    76,50   
6 13,46    80,77   
9 9,45    85,06   
12 7,44    89,33   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 70,00    70,00   
3 25,50    76,50   
6 13,46    80,77   
9 9,45    85,06   
12 7,44    89,33   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 70,00    70,00   
3 25,50    76,50   
6 13,46    80,77   
9 9,45    85,06   
12 7,44    89,33   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 70,00    70,00   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

“Güz geçti. Yazıda, kış rüzgarları hüküm sürüyordu artık. Bozkırın ortasında, ıssız bir köyde zaman nasıl geçerdi? Cansız, ölücesine, birbirinin aynı olan günler canından bezdirirdi insanı. Dört bir yanda suya doygun topraklar uzanır, gökte sönük, fersiz ışığıyla güneş ışır, ufuk bir adımlık yolda, hep sisle kaplı olurdu. Sonra, toprağı alçaktan yalayan sis bulutları gelir, köyü içine alır, hapsederdi. Gübre yığınlarının üstünde tavuklar gezinirdi. Uzaktan bazen bir öküzün böğürtüsünü ya da koyunların meleyişini duyardınız. Gök kapalı bulutlu olurdu. Avlularda akşam telaşı... Hayat ağır aksak ilerler, damların üstüne gölgeler düşer, güneş ufkun gerisinde batardı. Göz açıp kapayıncaya kadar bir de bakmışsın, gece oluvermiş.

… Bozkır geceleri uzun olurdu. Hiç sabah olmayacakmış gibi, uluyan kış rüzgârı altında uzar da uzardı. Tandır yorganının altında kanaviçelerini işlerdi kızlar. Sabır taşı misali, beyaz bezler parmakları arasında kirlenirdi. Birbiri ardına demli çaylar içilir, lambanın alevi uzar, cam isle kaplanırdı. Arada bir uzak yoldan geçen asker cemselerinin hırıltıları, kamyonların, köy otobüsünün sesi duyulurdu. Uyku tutmazdı bir türlü. Cama ıslak dallar sürtünür, kuyunun paslı makarası gıcırdardı.”

Mahmut Yıldırım; akıcı üslubu, yalın Türkçesiyle bizim coğrafyamızın, insanımızın hikayesini, kısacası bizim hikayemizi anlatıyor.

Kapat