Asalet

Bu kitabı vücuda getirmek için erken gençliğimden itibaren hevesleniyor, hazırlanıyordum. “Birikimlerim noksan, zamanım yok, henüz pişmedim...” türünden mazeretlerim öne çıkıyordu, bu mazeretlerim geçerli ve gerçek idi. Gizli gerçekler de vardı, öğrenmeye fazla vakit ayıramıyordum. Bazı gerçekleri, bazı çevrelerin henüz hazmetmeye hazır olmadığını düşünüyordum... Ve ifşa edilesi bir gerçek daha vardı; geç öğrenen kişiliğim.

En büyük arzum, kitabımın yavaş yavaş, durup durup ve önyargısız okunmasıdır.

Kanıtlayamayacağım bir konu, bir olgu yazmam ya da iddia etmem, benden çok çok uzak bir ihtimaldir.

Yegâne emelim, arzum ve tek hedefim; yaratılış amacı olan, aşkı ve sevdayı ilk önce kendim doya doya tenefüs etmek ve yaşamaktır... Paylaşımcı kişiliğim, bu kutsal ve elzem duygunun paylaşılması, bir vecibe bir ibadet ve paylaşılması gerekenlerin en başında olduğu inancı tüm ruhuma tahakküm ediyor... Ülkemin toprağının altında yatan pırlantayı yeryüzüne çıkarmak, bakarkörlerin gözünü açmak ve ebediyete intikalimden sonra sevgiyle anılmaktır...