Batınilik ve Akademi Batı Kültürünün Reddedilmiş Bilgisi

Stok Kodu:
9786257447881
Boyut:
15.5x24
Sayfa Sayısı:
464
Basım Tarihi:
2022-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Orijinal Adı:
Esotericism and the Academy :Rejected Knowledge in Western Culture
%23 indirimli
322,00TL
247,94TL
Taksitli fiyat: 12 x 26,37TL
Havale/EFT ile: 242,98TL
Temin süresi 6 gündür.
9786257447881
643144
Batınilik ve Akademi
Batınilik ve Akademi Batı Kültürünün Reddedilmiş Bilgisi
247.94

Bâtınilik” ya da “okült” hakkındaki algılarımız kendimize dair nasıl düşündüğümüzle ayrılmaz biçimde iç içedir: Neredeyse hiçbir zaman bu olgunun bilincinde olmasak da entelektüeller ya da akademisyenler olarak kimliğimizin bizatihi kendisi, o kimliğin ters ayna imgesinin zımni reddine dayanır. İşte bu yüzdendir ki “Batı bâtıniliği” sahası, bir bütün olarak akademik araştırma için potansiyel anlamda patlayıcı içerimler taşımaktadır. Ona ilişkin miras aldığımız varsayımların, tarihsel kaydın ön yargısız soruşturulmasından ziyade, ideolojik inşaların ve basmakalıp yargıların yansıması oldukları için yetersiz kaldıkları ortaya çıkarsa o zaman bizatihi kendi kimliğimizin temellerini yeniden düşünmek zorunda kalacağımız kesindir. Bâtıni ya da okült ötekiliğe ilişkin muhayyel inşalarımız aynı zamanda bizatihi kendiliğimizin inşasıdır ve bu yüzden de “onların” farklı olduğu ortaya çıkarsa eldeki soru bunun bizim için ne ima ettiğidir. Akademisyenler “bâtıni”, “okült” ya da “büyülü” inançlara küçümseyerek bakmaya meyyaldir, ancak genelde bu terimlerle anlatılan dinî ve felsefi gelenekler ya da bunların entelektüel tarih için önemi konusunda cahildirler. Wouter J. Hanegraaff, entelektüellerin İncil dini ve Antik Yunan aklının temellerine meydan okumuş, Geç Antik Dönem’den kalma bir dizi “pagan” fikirle Rönesans’tan beri nasıl hesaplaşmaya çalıştıklarının göz ardı edilmiş hikâyesini anlatıyor. Protestan ve Aydınlanma polemikleri temelinde akademiden sürgün edilmiş bu gelenekler, öteki olarak algılanır hâle gelmiş, akademisyenler de günümüze değin kimliklerini bu öteki üzerinden tanımlamışlardır.  Hanegraaff, Bâtınilik ve Akademi’deki irdelemesini birincil ve ikincil kaynaklar üzerine titiz bir çalışmayla temellendirerek okuru 15. yüzyıldan günümüze uzanan heyecan verici bir entelektüel yolculuğa çıkarıyor ve dışlanmanın bu unutulmuş tarihinin din, felsefe ve bilimin müesses klasik anlatılarına dair ne gibi içerimler taşıdığını sorguluyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 247,94    247,94   
3 90,32    270,95   
6 47,68    286,10   
9 33,47    301,27   
12 26,37    316,40   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 247,94    247,94   
3 90,32    270,95   
6 47,68    286,10   
9 33,47    301,27   
12 26,37    316,40   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 247,94    247,94   
3 90,32    270,95   
6 47,68    286,10   
9 33,47    301,27   
12 26,37    316,40   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 247,94    247,94   
3 90,32    270,95   
6 47,68    286,10   
9 33,47    301,27   
12 26,37    316,40   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 247,94    247,94   
3 90,32    270,95   
6 47,68    286,10   
9 33,47    301,27   
12 26,37    316,40   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 247,94    247,94   
3 90,32    270,95   
6 47,68    286,10   
9 33,47    301,27   
12 26,37    316,40   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 247,94    247,94   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

Bâtınilik” ya da “okült” hakkındaki algılarımız kendimize dair nasıl düşündüğümüzle ayrılmaz biçimde iç içedir: Neredeyse hiçbir zaman bu olgunun bilincinde olmasak da entelektüeller ya da akademisyenler olarak kimliğimizin bizatihi kendisi, o kimliğin ters ayna imgesinin zımni reddine dayanır. İşte bu yüzdendir ki “Batı bâtıniliği” sahası, bir bütün olarak akademik araştırma için potansiyel anlamda patlayıcı içerimler taşımaktadır. Ona ilişkin miras aldığımız varsayımların, tarihsel kaydın ön yargısız soruşturulmasından ziyade, ideolojik inşaların ve basmakalıp yargıların yansıması oldukları için yetersiz kaldıkları ortaya çıkarsa o zaman bizatihi kendi kimliğimizin temellerini yeniden düşünmek zorunda kalacağımız kesindir. Bâtıni ya da okült ötekiliğe ilişkin muhayyel inşalarımız aynı zamanda bizatihi kendiliğimizin inşasıdır ve bu yüzden de “onların” farklı olduğu ortaya çıkarsa eldeki soru bunun bizim için ne ima ettiğidir. Akademisyenler “bâtıni”, “okült” ya da “büyülü” inançlara küçümseyerek bakmaya meyyaldir, ancak genelde bu terimlerle anlatılan dinî ve felsefi gelenekler ya da bunların entelektüel tarih için önemi konusunda cahildirler. Wouter J. Hanegraaff, entelektüellerin İncil dini ve Antik Yunan aklının temellerine meydan okumuş, Geç Antik Dönem’den kalma bir dizi “pagan” fikirle Rönesans’tan beri nasıl hesaplaşmaya çalıştıklarının göz ardı edilmiş hikâyesini anlatıyor. Protestan ve Aydınlanma polemikleri temelinde akademiden sürgün edilmiş bu gelenekler, öteki olarak algılanır hâle gelmiş, akademisyenler de günümüze değin kimliklerini bu öteki üzerinden tanımlamışlardır.  Hanegraaff, Bâtınilik ve Akademi’deki irdelemesini birincil ve ikincil kaynaklar üzerine titiz bir çalışmayla temellendirerek okuru 15. yüzyıldan günümüze uzanan heyecan verici bir entelektüel yolculuğa çıkarıyor ve dışlanmanın bu unutulmuş tarihinin din, felsefe ve bilimin müesses klasik anlatılarına dair ne gibi içerimler taşıdığını sorguluyor.

Kapat