Bizans’a Giden Yol Türkiye ile Rusya Arasında Boğazlar Hakimiyeti Konusundaki Anlaşmazlıklarının Kökenleri ve Nedenleri Azov Savaşı’ndan (1696) Berlin Anlaşması’na Kadar (1878)

Stok Kodu:
9786259946375
Boyut:
12.5x19.5
Sayfa Sayısı:
112
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%10 indirimli
60,00TL
54,00TL
Taksitli fiyat: 12 x 5,74TL
Havale/EFT ile: 52,92TL
Temin süresi 6 gündür.
9786259946375
823054
Bizans’a Giden Yol
Bizans’a Giden Yol Türkiye ile Rusya Arasında Boğazlar Hakimiyeti Konusundaki Anlaşmazlıklarının Kökenleri ve Nedenleri Azov Savaşı’ndan (1696) Berlin Anlaşması’na Kadar (1878)
54.00

Uluslararası politikanın önemli bir problemi olan Doğu Sorunu, 1453 yılında Constantinople’un Osmanlılar tarafından alınmasından itibaren, tarihsel süreç içinde farklı görünümlerde karşımıza çıkmıştır. Kitapta Büyük Petro’nun tahta çıktığı 1689 yılından itibaren bu sorunun aldığı şekil anlatılmıştır.
Büyük Petro’nun Rusya tahtına çıkmasından sonra Rusya’nın Constantinople kentine ve Boğazlara sahip olma arzusu gerçek Doğu Sorunu olarak ele alınabilir. Bu imparator ve haleflerinin enerjik politikaları sayesinde Rusya avantajlı konuma geldi. Ancak 19. Yüzyıl ortalarına doğru Doğu Sorunu yine büyük güçlerin ilgi alanına girdi. Özellikle Hindistan yolunu açık tutmak isteyen İngiltere’nin...
O dönem için Doğu Sorunu şu şekilde özetlenebilirdi: Avrupa Osmanlı İmparatorluğu’nun toprak bütünlüğünü koruyacak mıdır? Yoksa yıkılmasına seyirci mi kalacaktır? Bir tarafta İngiltere ve Fransa arasındaki savaşlar, diğer tarafta Rusya’nın durumu Batılı güçlerin Rusya’nın Constantinople Kenti’ni alma arzusunu sürekli frenlediğini bize gösterecektir. Bu temel nedene Osmanlı tebaası Hristiyan uluslarla (Sırplar, Grekler, Bulgarlar, Romenler vb.) Türklerin çekişmelerini de eklemek gerekecektir. Balkan uluslarının otonom devletler kurmasını öngören Paris (1856) ve Berlin Anlaşması da (1878) Doğu Sorunu’nun eski önemini azaltmamıştır.
Aksine Batılı güçler Avrupa Türkiye’si ile daha yakından ilgilenmeye başlamışlardır. Bu ülkeler Boğazlar’ın bağımsızlığının korunması ve Çarların iki dünyanın anahtarı Constantinople Kenti’ne hâkim olmalarının engellenmesi kararını almışlardır. Doğu Sorunu, diğer bir değişle Boğazlar Sorunu çok karmaşık bir hal almıştır. Gelecekte neler olacaktır? Bunu kimse bilemez. Bu sorunu çözmeyi başaran kişi dünya barışına büyük hizmetlerde bulunmuş olacaktır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 54,00    54,00   
3 19,67    59,01   
6 10,39    62,31   
9 7,29    65,62   
12 5,74    68,91   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 54,00    54,00   
3 19,67    59,01   
6 10,39    62,31   
9 7,29    65,62   
12 5,74    68,91   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 54,00    54,00   
3 19,67    59,01   
6 10,39    62,31   
9 7,29    65,62   
12 5,74    68,91   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 54,00    54,00   
3 19,67    59,01   
6 10,39    62,31   
9 7,29    65,62   
12 5,74    68,91   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 54,00    54,00   
3 19,67    59,01   
6 10,39    62,31   
9 7,29    65,62   
12 5,74    68,91   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 54,00    54,00   
3 19,67    59,01   
6 10,39    62,31   
9 7,29    65,62   
12 5,74    68,91   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 54,00    54,00   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

Uluslararası politikanın önemli bir problemi olan Doğu Sorunu, 1453 yılında Constantinople’un Osmanlılar tarafından alınmasından itibaren, tarihsel süreç içinde farklı görünümlerde karşımıza çıkmıştır. Kitapta Büyük Petro’nun tahta çıktığı 1689 yılından itibaren bu sorunun aldığı şekil anlatılmıştır.
Büyük Petro’nun Rusya tahtına çıkmasından sonra Rusya’nın Constantinople kentine ve Boğazlara sahip olma arzusu gerçek Doğu Sorunu olarak ele alınabilir. Bu imparator ve haleflerinin enerjik politikaları sayesinde Rusya avantajlı konuma geldi. Ancak 19. Yüzyıl ortalarına doğru Doğu Sorunu yine büyük güçlerin ilgi alanına girdi. Özellikle Hindistan yolunu açık tutmak isteyen İngiltere’nin...
O dönem için Doğu Sorunu şu şekilde özetlenebilirdi: Avrupa Osmanlı İmparatorluğu’nun toprak bütünlüğünü koruyacak mıdır? Yoksa yıkılmasına seyirci mi kalacaktır? Bir tarafta İngiltere ve Fransa arasındaki savaşlar, diğer tarafta Rusya’nın durumu Batılı güçlerin Rusya’nın Constantinople Kenti’ni alma arzusunu sürekli frenlediğini bize gösterecektir. Bu temel nedene Osmanlı tebaası Hristiyan uluslarla (Sırplar, Grekler, Bulgarlar, Romenler vb.) Türklerin çekişmelerini de eklemek gerekecektir. Balkan uluslarının otonom devletler kurmasını öngören Paris (1856) ve Berlin Anlaşması da (1878) Doğu Sorunu’nun eski önemini azaltmamıştır.
Aksine Batılı güçler Avrupa Türkiye’si ile daha yakından ilgilenmeye başlamışlardır. Bu ülkeler Boğazlar’ın bağımsızlığının korunması ve Çarların iki dünyanın anahtarı Constantinople Kenti’ne hâkim olmalarının engellenmesi kararını almışlardır. Doğu Sorunu, diğer bir değişle Boğazlar Sorunu çok karmaşık bir hal almıştır. Gelecekte neler olacaktır? Bunu kimse bilemez. Bu sorunu çözmeyi başaran kişi dünya barışına büyük hizmetlerde bulunmuş olacaktır.

Kapat