İşte benim hayatımın bir parçası…
Adana'nın Büyük Dikili Köyünde doğmuşum; bugünkü haliyle Seyhan merkez ilçesinin Büyük Dikili Mahallesi. Köyün üç derslikli bir ilkokulu vardı, birleştirilmiş sınıflarda eğitim yapılıyordu o tarihlerde, ben üçüncü sınıfa kadar bu okulda okuduğumu hatırlıyorum. Babam köyün ileri gelen çiftçilerindendi, etraf köylerden tanımayan yoktu, elindeki kiraya tutulan tarlaları da sayarsak bin dönümü geçkin tarla kullanıyormuş babam Talat Özbilen, o zamanlarda ki ölçüye göre köyün ağalarından birisiymiş, soya, buğday, mısır, en çok da pamuk ekimi yapılırmış tarlalarda.
O yıllar moda olmuş köyden şehre göç etmek, ev alıp şehre yerleşmek, babam da modaya uymuş; Adana'nın Seyhan merkez ilçesinde yıllarca oturmuşuz. İlk, orta ve liseyi Adana'da okudum; liseden sonra Eğitim Enstitüsünü yine Adana'da okudum. O sıralar öğretmen yetiştiren üç yıllık bir kurumdu.
Matematik öğretmeni olarak 26 yıl yine Adana'da bir okulda görev yaptım. 2004 yılında emekli oldum, bu arada hep kitap okuyarak günlerimi geçirdim, çok roman okudum. Yazın yaylaya çıkarız, Çamlıyayla'ya… Boş boş otururken aklıma geliverdi ve Dağın Kara Yüzü - Benim Adım Kerim ile ilk adımı attım. Akıcı olmasını istedim, geniş geniş, şişman paragraflardan kaçındım, konuyu karşılıklı konuşmalarla anlattım. Dağın Kara Yüzü 2 - Kerim'in Çilesi, sonra da Dağın Kara Yüzü 3 - Kerim'in Gözyaşları… Son olarak da elinizdeki bu kitap ‘Dağın Kara Yüzü 4 - Kerim'in Sevdası'yla dörtlü tamamlandı.
Bu arada “Karanlığın Öte Yanı - Çalılıkta Aşk” ve “Kırbaç Altında - At da olsa İt de olsa Adam da olsa” romanlarını da yazdım. Kitaplarımı okuyanlar hep aynı türde modern köy romanı diyecekler, konuların bir ayağı hep çiftlik, bu da belki çiftlikte çocukluğumun başlamasından, özlemdendir.
İşte benim atmış sekiz, atmış dokuz yaşından sonraki hayat mücadelem. Hiçbir zaman “ben de yazdım ben de ünlü bir yazar olayım” hevesine kapılmadım. Buna kitaplarımı okuyanlar karar verecek; benimkisi sadece bir hobiydi, sağlıkla okuyun eserlerimi. Sağlıkla kalın, iyi yaşayın…
23.08. 2020
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 240,10 | 240,10 |
3 | 87,46 | 262,38 |
6 | 46,18 | 277,05 |
9 | 32,42 | 291,75 |
12 | 25,53 | 306,39 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 240,10 | 240,10 |
3 | 87,46 | 262,38 |
6 | 46,18 | 277,05 |
9 | 32,42 | 291,75 |
12 | 25,53 | 306,39 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 240,10 | 240,10 |
3 | 87,46 | 262,38 |
6 | 46,18 | 277,05 |
9 | 32,42 | 291,75 |
12 | 25,53 | 306,39 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 240,10 | 240,10 |
3 | 87,46 | 262,38 |
6 | 46,18 | 277,05 |
9 | 32,42 | 291,75 |
12 | 25,53 | 306,39 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 240,10 | 240,10 |
3 | 87,46 | 262,38 |
6 | 46,18 | 277,05 |
9 | 32,42 | 291,75 |
12 | 25,53 | 306,39 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 240,10 | 240,10 |
3 | 87,46 | 262,38 |
6 | 46,18 | 277,05 |
9 | 32,42 | 291,75 |
12 | 25,53 | 306,39 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 240,10 | 240,10 |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |
12 | - | - |
İşte benim hayatımın bir parçası…
Adana'nın Büyük Dikili Köyünde doğmuşum; bugünkü haliyle Seyhan merkez ilçesinin Büyük Dikili Mahallesi. Köyün üç derslikli bir ilkokulu vardı, birleştirilmiş sınıflarda eğitim yapılıyordu o tarihlerde, ben üçüncü sınıfa kadar bu okulda okuduğumu hatırlıyorum. Babam köyün ileri gelen çiftçilerindendi, etraf köylerden tanımayan yoktu, elindeki kiraya tutulan tarlaları da sayarsak bin dönümü geçkin tarla kullanıyormuş babam Talat Özbilen, o zamanlarda ki ölçüye göre köyün ağalarından birisiymiş, soya, buğday, mısır, en çok da pamuk ekimi yapılırmış tarlalarda.
O yıllar moda olmuş köyden şehre göç etmek, ev alıp şehre yerleşmek, babam da modaya uymuş; Adana'nın Seyhan merkez ilçesinde yıllarca oturmuşuz. İlk, orta ve liseyi Adana'da okudum; liseden sonra Eğitim Enstitüsünü yine Adana'da okudum. O sıralar öğretmen yetiştiren üç yıllık bir kurumdu.
Matematik öğretmeni olarak 26 yıl yine Adana'da bir okulda görev yaptım. 2004 yılında emekli oldum, bu arada hep kitap okuyarak günlerimi geçirdim, çok roman okudum. Yazın yaylaya çıkarız, Çamlıyayla'ya… Boş boş otururken aklıma geliverdi ve Dağın Kara Yüzü - Benim Adım Kerim ile ilk adımı attım. Akıcı olmasını istedim, geniş geniş, şişman paragraflardan kaçındım, konuyu karşılıklı konuşmalarla anlattım. Dağın Kara Yüzü 2 - Kerim'in Çilesi, sonra da Dağın Kara Yüzü 3 - Kerim'in Gözyaşları… Son olarak da elinizdeki bu kitap ‘Dağın Kara Yüzü 4 - Kerim'in Sevdası'yla dörtlü tamamlandı.
Bu arada “Karanlığın Öte Yanı - Çalılıkta Aşk” ve “Kırbaç Altında - At da olsa İt de olsa Adam da olsa” romanlarını da yazdım. Kitaplarımı okuyanlar hep aynı türde modern köy romanı diyecekler, konuların bir ayağı hep çiftlik, bu da belki çiftlikte çocukluğumun başlamasından, özlemdendir.
İşte benim atmış sekiz, atmış dokuz yaşından sonraki hayat mücadelem. Hiçbir zaman “ben de yazdım ben de ünlü bir yazar olayım” hevesine kapılmadım. Buna kitaplarımı okuyanlar karar verecek; benimkisi sadece bir hobiydi, sağlıkla okuyun eserlerimi. Sağlıkla kalın, iyi yaşayın…
23.08. 2020