Dersim Defterleri - Beyaz Dağ’da Bir Gün

Stok Kodu:
9789750511745
Boyut:
13x19.5
Sayfa Sayısı:
314
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%15 indirimli
255,00TL
216,75TL
Taksitli fiyat: 12 x 23,05TL
Havale/EFT ile: 212,42TL
Temin süresi 6 gündür.
9789750511745
950765
Dersim Defterleri - Beyaz Dağ’da Bir Gün
Dersim Defterleri - Beyaz Dağ’da Bir Gün
216.75

15 Ağustos 1938’de Dersim’de neler oldu? İnip kalkan süngüler, durmaksızın çalışan makineli tüfekler, vurulup üzerlerine düşen yakınları sayesinde hayatta kalan çocuklar, bebeklerini kurtarmak için azgın derelere bırakan anneler, evleri barkları dağılan aileler, işkenceler, eziyetler… Cumhuriyet tarihinin kara sayfalarından biri olan Dersim Harekâtı’nın tanıkları aradan geçen onca zamana rağmen olan biteni acı içinde hatırlıyorlar. “Tertele” tanıklarının dehşet verici hikâyeleri bir insanlık dramını gözler önüne seriyor.

Emirali Yağan’ın, Dersim Harekâtı’nda sergilenen şiddetin doruk noktasına vardığı 15 Ağustos 1938’de Beyaz Dağ’da yaşananların tanıklarıyla görüşmeleri bir araya getiren kitabı, aynı zamanda Dersim’deki gündelik hayatın, kültürün detaylarını da ortaya koyan bir çalışma.

“… Beni bu ölülerin arasında bırak, ben bir ölüyüm, benimle oyalanma, var git sen kendi selametini ara! Bir alay asker gelse artık umurumda değil; bu yüzkarası dünya yaşanacak bir dünya değil!”

“… Ablamın ağırlığı üzerime bindi. Ağırlığı altından kurtulmak yerine tırnaklarımla toprağı kazıyor, yerin dibine girmeye çabalıyorum. Üzerime ablamın ılık kanı boşalıyor. Ben ha bire toprağı tırnaklıyorum. Toprağın altına girmek için cebelleşirken kendimden geçmişim…”

“… 38’den sonra yirmi yıl bizim buralarda davul zurna çalınmadı. Düğünler sessiz törensiz bir biçimde olup bitiyordu.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 216,75    216,75   
3 78,95    236,86   
6 41,68    250,11   
9 29,26    263,37   
12 23,05    276,59   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 216,75    216,75   
3 78,95    236,86   
6 41,68    250,11   
9 29,26    263,37   
12 23,05    276,59   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 216,75    216,75   
3 78,95    236,86   
6 41,68    250,11   
9 29,26    263,37   
12 23,05    276,59   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 216,75    216,75   
3 78,95    236,86   
6 41,68    250,11   
9 29,26    263,37   
12 23,05    276,59   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 216,75    216,75   
3 78,95    236,86   
6 41,68    250,11   
9 29,26    263,37   
12 23,05    276,59   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 216,75    216,75   
3 78,95    236,86   
6 41,68    250,11   
9 29,26    263,37   
12 23,05    276,59   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 216,75    216,75   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

15 Ağustos 1938’de Dersim’de neler oldu? İnip kalkan süngüler, durmaksızın çalışan makineli tüfekler, vurulup üzerlerine düşen yakınları sayesinde hayatta kalan çocuklar, bebeklerini kurtarmak için azgın derelere bırakan anneler, evleri barkları dağılan aileler, işkenceler, eziyetler… Cumhuriyet tarihinin kara sayfalarından biri olan Dersim Harekâtı’nın tanıkları aradan geçen onca zamana rağmen olan biteni acı içinde hatırlıyorlar. “Tertele” tanıklarının dehşet verici hikâyeleri bir insanlık dramını gözler önüne seriyor.

Emirali Yağan’ın, Dersim Harekâtı’nda sergilenen şiddetin doruk noktasına vardığı 15 Ağustos 1938’de Beyaz Dağ’da yaşananların tanıklarıyla görüşmeleri bir araya getiren kitabı, aynı zamanda Dersim’deki gündelik hayatın, kültürün detaylarını da ortaya koyan bir çalışma.

“… Beni bu ölülerin arasında bırak, ben bir ölüyüm, benimle oyalanma, var git sen kendi selametini ara! Bir alay asker gelse artık umurumda değil; bu yüzkarası dünya yaşanacak bir dünya değil!”

“… Ablamın ağırlığı üzerime bindi. Ağırlığı altından kurtulmak yerine tırnaklarımla toprağı kazıyor, yerin dibine girmeye çabalıyorum. Üzerime ablamın ılık kanı boşalıyor. Ben ha bire toprağı tırnaklıyorum. Toprağın altına girmek için cebelleşirken kendimden geçmişim…”

“… 38’den sonra yirmi yıl bizim buralarda davul zurna çalınmadı. Düğünler sessiz törensiz bir biçimde olup bitiyordu.”

Kapat