Dünyamın Dibi

Stok Kodu:
9786057472366
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
112
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
125,00TL
93,75TL
Taksitli fiyat: 12 x 9,97TL
Havale/EFT ile: 91,88TL
Temin süresi 6 gündür.
9786057472366
461762
Dünyamın Dibi
Dünyamın Dibi
93.75

Hatırlamamak gerçekten unutmak mıdır? Artık ihtiyacımız olmadığını düşündüğümüz takvimlerde bulursak ya kendimizi. Yer üstündeki heykeller buz dağının görünen kısmı ise sadece… Nadide olanda kendi kötülüklerinin yansımasını gördükleri için birer canavara dönüştüyse yüzey insanları. Yer altındakini yok etmek, kendi kusurunu örtmenin tek yoluysa. Ölümün anlamsızlığı ve fütursuzluğuna çomak sokabilseydik peki? “Kötü tesadüfleri değiştirebilir miyiz?” Ebediliğimizin içinde faniliğimiz soluklanıyorsa. Ya da tam tersi. Ve dünya, ve ev kime ait? Hangimiz öz, hangimiz evlatlığız? İnsan, sadece anılarını geri istiyorsa. Ölümsüzlüğü arayan ruhlarımız, yaşam için ölümün bizzat kendisinin ölümsüz olduğunu kavrayamıyorsa.
Ayşegül Bostancı, hepimizin her gün gördüğüne başka bir boyuttan bakıyor. Dünyanın dibinden sesleniyor okura. Distopik, karanlık bir evrenden yüzeye çıkmış iç içe, sarmal öyküler… Baştan sona insanı anlatan bir labirentin içinde kayboldukça kendinizi buluyorsunuz.

“Takvimler, onlara sahip olan insanlar hakkında çok şey söyler. Hele benim gibi hangi yılda, kaç yaşında olduğunu bilmeyen, geleceği olmayan insanlara… Her adımımızda yeni şimdimize ulaşırız diyordu bir takvim yazısı. Oysa yeni şimdiler yeni geçmişler olmaya mahkûmdur. Hangi duvarda asılıydı acaba o? Evin her duvarını bir sene için ayırdım. Yatak odamın kapısının solundaki duvar sadece Seksen Yedi yılına ait, antredeki vestiyerin yanında kalan küçük boşluktaysa Kırk İki yılının takvimleri asılı. Ne kadar geçmişe gidersem o kadar az bulunuyorlar. Sahip olduğum en eski tarihlileri başlarına olmadık kazalar gelmesin diye çatı katında saklarım. Üzerlerinde sevimli yavru kediler, klasik otomobil fotoğrafları, çiçekler, dağ manzaraları, tarihî şehirler, güneş batarken kıyıya vuran dalgalarda koşan güzel kadınlar… Dışarıdan bakarken beni içlerine çekiyorlar sanki.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 93,75    93,75   
3 34,15    102,45   
6 18,03    108,18   
9 12,66    113,92   
12 9,97    119,63   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 93,75    93,75   
3 34,15    102,45   
6 18,03    108,18   
9 12,66    113,92   
12 9,97    119,63   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 93,75    93,75   
3 34,15    102,45   
6 18,03    108,18   
9 12,66    113,92   
12 9,97    119,63   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 93,75    93,75   
3 34,15    102,45   
6 18,03    108,18   
9 12,66    113,92   
12 9,97    119,63   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 93,75    93,75   
3 34,15    102,45   
6 18,03    108,18   
9 12,66    113,92   
12 9,97    119,63   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 93,75    93,75   
3 34,15    102,45   
6 18,03    108,18   
9 12,66    113,92   
12 9,97    119,63   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 93,75    93,75   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

Hatırlamamak gerçekten unutmak mıdır? Artık ihtiyacımız olmadığını düşündüğümüz takvimlerde bulursak ya kendimizi. Yer üstündeki heykeller buz dağının görünen kısmı ise sadece… Nadide olanda kendi kötülüklerinin yansımasını gördükleri için birer canavara dönüştüyse yüzey insanları. Yer altındakini yok etmek, kendi kusurunu örtmenin tek yoluysa. Ölümün anlamsızlığı ve fütursuzluğuna çomak sokabilseydik peki? “Kötü tesadüfleri değiştirebilir miyiz?” Ebediliğimizin içinde faniliğimiz soluklanıyorsa. Ya da tam tersi. Ve dünya, ve ev kime ait? Hangimiz öz, hangimiz evlatlığız? İnsan, sadece anılarını geri istiyorsa. Ölümsüzlüğü arayan ruhlarımız, yaşam için ölümün bizzat kendisinin ölümsüz olduğunu kavrayamıyorsa.
Ayşegül Bostancı, hepimizin her gün gördüğüne başka bir boyuttan bakıyor. Dünyanın dibinden sesleniyor okura. Distopik, karanlık bir evrenden yüzeye çıkmış iç içe, sarmal öyküler… Baştan sona insanı anlatan bir labirentin içinde kayboldukça kendinizi buluyorsunuz.

“Takvimler, onlara sahip olan insanlar hakkında çok şey söyler. Hele benim gibi hangi yılda, kaç yaşında olduğunu bilmeyen, geleceği olmayan insanlara… Her adımımızda yeni şimdimize ulaşırız diyordu bir takvim yazısı. Oysa yeni şimdiler yeni geçmişler olmaya mahkûmdur. Hangi duvarda asılıydı acaba o? Evin her duvarını bir sene için ayırdım. Yatak odamın kapısının solundaki duvar sadece Seksen Yedi yılına ait, antredeki vestiyerin yanında kalan küçük boşluktaysa Kırk İki yılının takvimleri asılı. Ne kadar geçmişe gidersem o kadar az bulunuyorlar. Sahip olduğum en eski tarihlileri başlarına olmadık kazalar gelmesin diye çatı katında saklarım. Üzerlerinde sevimli yavru kediler, klasik otomobil fotoğrafları, çiçekler, dağ manzaraları, tarihî şehirler, güneş batarken kıyıya vuran dalgalarda koşan güzel kadınlar… Dışarıdan bakarken beni içlerine çekiyorlar sanki.”

Kapat