Efendilik Savaşı

Stok Kodu:
9789750406737
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
170
Baskı:
12
Basım Tarihi:
2024-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%15 indirimli
210,00TL
178,50TL
Taksitli fiyat: 12 x 18,98TL
Havale/EFT ile: 174,93TL
Temin süresi 6 gündür.
9789750406737
493804
Efendilik Savaşı
Efendilik Savaşı
178.50

Fakir Baykurt, öykülerinde köy yaşamının sertliği, yoksulluk, cahillik, taassup, batıl inanç, sömürü gibi sorunları ele alarak köylünün maddi ve manevi dünyasını toplumsalcı ve gerçekçi bir bakıştan, canlı tanıklıklardan yola çıkan yazar, günlük konuşma dilini öyküye taşıyarak zaman zaman mizahi bir dil kullanıyor; bürokrasinin çarkları arasında sıkışan ama içinde de bir umudu barındıran “sıradan insanı”, yaşadığı yerin atmosferiyle birlikte çarpıcı bir biçimde betimliyor.

İlk basımı 1959’da yapılan Efendilik Savaşı’nı yeniden okurla buluşturuyoruz:

“Bu havadisin dumanı üstündeyken, bir ikindi vakti, ayağındaki mestlerin yırtığını yamatmak için, Beytullah Hoca bize geldi. Onun geldiğinde Ramazan uyku çekiyordu. Anam, akşam içinyaprak sarması yapıyordu. Ben, anama yardım etmekte olan teyzemin, anadan öksüz, babadan yetim ve genç yaşında kocasından dul kalan teyzemin dizine yattım: “Nedir seninle alıp veremediği tanrının? Ne biçim iş, ne biçim adalet bu?” diye şakalaşıp duruyordum. Birden giriverdi kapıdan. Nasıl derlenip toparlandık, anam nasıl Ramazan’ı uyardı, bir anda nasıl oldu bunlar? bilmiyorum... Altına minder attık, oturttuk. Elini öptük.“Hoş geldin, safa geldin, evimize bereket getirdin!” dedik. Hiç o seksen yaşın adamı değil. Dinç mi dinç! Kendi yönünde hala kafası işliyor. Söz ettiği konularda onu yanıltmak güç. Okuduğu arapça ayetleri hiç düşünmeden çeviriveriyor...” (Yaran Dede’nin Taşları)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 178,50    178,50   
3 65,02    195,06   
6 34,33    205,97   
9 24,10    216,90   
12 18,98    227,78   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 178,50    178,50   
3 65,02    195,06   
6 34,33    205,97   
9 24,10    216,90   
12 18,98    227,78   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 178,50    178,50   
3 65,02    195,06   
6 34,33    205,97   
9 24,10    216,90   
12 18,98    227,78   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 178,50    178,50   
3 65,02    195,06   
6 34,33    205,97   
9 24,10    216,90   
12 18,98    227,78   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 178,50    178,50   
3 65,02    195,06   
6 34,33    205,97   
9 24,10    216,90   
12 18,98    227,78   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 178,50    178,50   
3 65,02    195,06   
6 34,33    205,97   
9 24,10    216,90   
12 18,98    227,78   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 178,50    178,50   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

Fakir Baykurt, öykülerinde köy yaşamının sertliği, yoksulluk, cahillik, taassup, batıl inanç, sömürü gibi sorunları ele alarak köylünün maddi ve manevi dünyasını toplumsalcı ve gerçekçi bir bakıştan, canlı tanıklıklardan yola çıkan yazar, günlük konuşma dilini öyküye taşıyarak zaman zaman mizahi bir dil kullanıyor; bürokrasinin çarkları arasında sıkışan ama içinde de bir umudu barındıran “sıradan insanı”, yaşadığı yerin atmosferiyle birlikte çarpıcı bir biçimde betimliyor.

İlk basımı 1959’da yapılan Efendilik Savaşı’nı yeniden okurla buluşturuyoruz:

“Bu havadisin dumanı üstündeyken, bir ikindi vakti, ayağındaki mestlerin yırtığını yamatmak için, Beytullah Hoca bize geldi. Onun geldiğinde Ramazan uyku çekiyordu. Anam, akşam içinyaprak sarması yapıyordu. Ben, anama yardım etmekte olan teyzemin, anadan öksüz, babadan yetim ve genç yaşında kocasından dul kalan teyzemin dizine yattım: “Nedir seninle alıp veremediği tanrının? Ne biçim iş, ne biçim adalet bu?” diye şakalaşıp duruyordum. Birden giriverdi kapıdan. Nasıl derlenip toparlandık, anam nasıl Ramazan’ı uyardı, bir anda nasıl oldu bunlar? bilmiyorum... Altına minder attık, oturttuk. Elini öptük.“Hoş geldin, safa geldin, evimize bereket getirdin!” dedik. Hiç o seksen yaşın adamı değil. Dinç mi dinç! Kendi yönünde hala kafası işliyor. Söz ettiği konularda onu yanıltmak güç. Okuduğu arapça ayetleri hiç düşünmeden çeviriveriyor...” (Yaran Dede’nin Taşları)

Kapat