Ali Örfî Efendi'nin “Dîvan-ı Niyazî-i Mısrî Şerhi” ilk defa gün yüzüne çıkmaktadır. Melamî azîzlerinden olan Selanikli Ali Örfî Hazretleri,Melamî pîri Muhammed Nuru'l-Arabî'nin (ö. 1885) yetiştirdiği erenlerdendir. Gürice'nin Polyan beldesinde doğmuştur. Gençliğinde ticaret için Mısır'a giderek uzun zaman kalmış daha sonra Selanik'e gelerek orada ikamet etmiştir. Alim ve arif bir zat olan şarih Selanik'te, Yalılar'daki evinde tâliplerin irşadıyla meşgul iken 1885 senesinde bekaya göçmüştür. Kabri Selanik Mevlevîhanesi hazîresinde iken bugün kaldırılmıştır. Örfî'nin yirmiye yakın eseri bulunmaktadır. “Dîvan-ı Niyazî-i Mısrî Şerhi” onun en mühim eserlerinden biridir. Pîr Muhammed Nûr Hazretleri'nin arzûsu ve emriyle kaleme alınan bu eser yine Hz. Pîr'in sohbetlerinden derlenen “Mısrî Niyazî Dîvanı Şerhi”nden çok farklıdır. Zira Hz. Pîr dîvanın doğrudan manasını esas almıştır. Örfî ise nutk-ı şerîflerin serbest birer çevirisini yapmış, bu arada remizleri tahlil ederek beyitlerin arkasında gizlenen derinlikli manayı ortaya koymuştur.
“Dîvan-ı Niyazî-i Mısrî Şerhi” iki yazma nüshadan hareketle hazırlanmıştır. Her iki yazma birbirinden önemli farklar taşımaktadır. Biz bu çalışmada önce her iki nüshanın karşılaştırmasını yaparak mukayeseli yeni bir metin kurduk. Kısmen ilave ve açıklamalarla ortaya koyduğumuz sadeleştirme bu tenkitli metinden hareketle yapılmıştır.
Ey hakikat arayan aşık!
Hak erenler buyurmuştur ki, Hz. Mısrî'nin ilahiyatı bir ledün ilmihâlidir. Bu manada “Dîvan-ı Niyazî-i Mısrî Şerhi” için de “bir ledün ilmihali şerhi” denebilir. Kaldı ki Örfî Hazretleri'nin şerhi, vahdet-i vücûda dair mes'eleleri, Hak ve halk, cem‘ ve fark, tecellî ve mütecellî, tevhîd, vahdet ve kesret, idrak ve yakîn gibi kavramların ince ayrıntılarını irfanî bir dille vuzuha kavuşturduğu için irfan talipleri için anahtar bir kitaptır. Son kalemde bu eser Pîr Muhammed Nûr Hazretlerinin şerhiyle birlikte okunup hazmedildiğinde Hak talip ve aşıklarının tefekkür dünyasını genişletecek, gönüllerini ilahî zevk ile ihya edecektir vesselam.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 450,00 | 450,00 |
3 | 163,92 | 491,76 |
6 | 86,54 | 519,26 |
9 | 60,76 | 546,80 |
12 | 47,85 | 574,25 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 450,00 | 450,00 |
3 | 163,92 | 491,76 |
6 | 86,54 | 519,26 |
9 | 60,76 | 546,80 |
12 | 47,85 | 574,25 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 450,00 | 450,00 |
3 | 163,92 | 491,76 |
6 | 86,54 | 519,26 |
9 | 60,76 | 546,80 |
12 | 47,85 | 574,25 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 450,00 | 450,00 |
3 | 163,92 | 491,76 |
6 | 86,54 | 519,26 |
9 | 60,76 | 546,80 |
12 | 47,85 | 574,25 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 450,00 | 450,00 |
3 | 163,92 | 491,76 |
6 | 86,54 | 519,26 |
9 | 60,76 | 546,80 |
12 | 47,85 | 574,25 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 450,00 | 450,00 |
3 | 163,92 | 491,76 |
6 | 86,54 | 519,26 |
9 | 60,76 | 546,80 |
12 | 47,85 | 574,25 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 450,00 | 450,00 |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |
12 | - | - |
Ali Örfî Efendi'nin “Dîvan-ı Niyazî-i Mısrî Şerhi” ilk defa gün yüzüne çıkmaktadır. Melamî azîzlerinden olan Selanikli Ali Örfî Hazretleri,Melamî pîri Muhammed Nuru'l-Arabî'nin (ö. 1885) yetiştirdiği erenlerdendir. Gürice'nin Polyan beldesinde doğmuştur. Gençliğinde ticaret için Mısır'a giderek uzun zaman kalmış daha sonra Selanik'e gelerek orada ikamet etmiştir. Alim ve arif bir zat olan şarih Selanik'te, Yalılar'daki evinde tâliplerin irşadıyla meşgul iken 1885 senesinde bekaya göçmüştür. Kabri Selanik Mevlevîhanesi hazîresinde iken bugün kaldırılmıştır. Örfî'nin yirmiye yakın eseri bulunmaktadır. “Dîvan-ı Niyazî-i Mısrî Şerhi” onun en mühim eserlerinden biridir. Pîr Muhammed Nûr Hazretleri'nin arzûsu ve emriyle kaleme alınan bu eser yine Hz. Pîr'in sohbetlerinden derlenen “Mısrî Niyazî Dîvanı Şerhi”nden çok farklıdır. Zira Hz. Pîr dîvanın doğrudan manasını esas almıştır. Örfî ise nutk-ı şerîflerin serbest birer çevirisini yapmış, bu arada remizleri tahlil ederek beyitlerin arkasında gizlenen derinlikli manayı ortaya koymuştur.
“Dîvan-ı Niyazî-i Mısrî Şerhi” iki yazma nüshadan hareketle hazırlanmıştır. Her iki yazma birbirinden önemli farklar taşımaktadır. Biz bu çalışmada önce her iki nüshanın karşılaştırmasını yaparak mukayeseli yeni bir metin kurduk. Kısmen ilave ve açıklamalarla ortaya koyduğumuz sadeleştirme bu tenkitli metinden hareketle yapılmıştır.
Ey hakikat arayan aşık!
Hak erenler buyurmuştur ki, Hz. Mısrî'nin ilahiyatı bir ledün ilmihâlidir. Bu manada “Dîvan-ı Niyazî-i Mısrî Şerhi” için de “bir ledün ilmihali şerhi” denebilir. Kaldı ki Örfî Hazretleri'nin şerhi, vahdet-i vücûda dair mes'eleleri, Hak ve halk, cem‘ ve fark, tecellî ve mütecellî, tevhîd, vahdet ve kesret, idrak ve yakîn gibi kavramların ince ayrıntılarını irfanî bir dille vuzuha kavuşturduğu için irfan talipleri için anahtar bir kitaptır. Son kalemde bu eser Pîr Muhammed Nûr Hazretlerinin şerhiyle birlikte okunup hazmedildiğinde Hak talip ve aşıklarının tefekkür dünyasını genişletecek, gönüllerini ilahî zevk ile ihya edecektir vesselam.