Yaşlı adamın kaşları eğik, dudakları sarkık, yüzü asık, bakışları donuktu. Yorgun, yılgın, ümitsiz. Ekrem adamın birbirine sarılan parmaklarına baktı. Kalın, kısa, kıllı parmaklar, onun beden işçisi olduğunun işaretiydi. Yıllar sonra o koltukta o adam gibi oturacağını hissetti. Kendine döndü. İçine. Gençliğine. Yorgun, yılgın, ümitsiz hayatına. (Camda Eriyen)
Duyduklarımızın, duyuracaklarımızın bize yükleyeceklerinden ve yükleneceklerimizden ve yüklenemeyeceklerimizden, yarım kalan cümlelerden, o eksik kelimelerden korktuk. Korktuk eksiklikten. Yarım olmaktan, öbür yarısı olmaktan, tamlamaktan, tamamlanmaktan çok korktuk. Yarım kalan cümleler, havada bir müddet asılı kalıp düştüler yere. O daha fazla kalamadı. Alt dudağını ısırdı, gözleri ıslandı, yarım kalan cümlelerimi yerden kaldıramadı. Düşmeden ona değecek kadar uzun bir cümle kuramadım. Gitti. (Yere Düşen Cümleler)
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 49,00 | 49,00 |
3 | 17,85 | 53,55 |
6 | 9,42 | 56,54 |
9 | 6,62 | 59,54 |
12 | 5,21 | 62,53 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 49,00 | 49,00 |
3 | 17,85 | 53,55 |
6 | 9,42 | 56,54 |
9 | 6,62 | 59,54 |
12 | 5,21 | 62,53 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 49,00 | 49,00 |
3 | 17,85 | 53,55 |
6 | 9,42 | 56,54 |
9 | 6,62 | 59,54 |
12 | 5,21 | 62,53 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 49,00 | 49,00 |
3 | 17,85 | 53,55 |
6 | 9,42 | 56,54 |
9 | 6,62 | 59,54 |
12 | 5,21 | 62,53 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 49,00 | 49,00 |
3 | 17,85 | 53,55 |
6 | 9,42 | 56,54 |
9 | 6,62 | 59,54 |
12 | 5,21 | 62,53 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 49,00 | 49,00 |
3 | 17,85 | 53,55 |
6 | 9,42 | 56,54 |
9 | 6,62 | 59,54 |
12 | 5,21 | 62,53 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 49,00 | 49,00 |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |
12 | - | - |
Yaşlı adamın kaşları eğik, dudakları sarkık, yüzü asık, bakışları donuktu. Yorgun, yılgın, ümitsiz. Ekrem adamın birbirine sarılan parmaklarına baktı. Kalın, kısa, kıllı parmaklar, onun beden işçisi olduğunun işaretiydi. Yıllar sonra o koltukta o adam gibi oturacağını hissetti. Kendine döndü. İçine. Gençliğine. Yorgun, yılgın, ümitsiz hayatına. (Camda Eriyen)
Duyduklarımızın, duyuracaklarımızın bize yükleyeceklerinden ve yükleneceklerimizden ve yüklenemeyeceklerimizden, yarım kalan cümlelerden, o eksik kelimelerden korktuk. Korktuk eksiklikten. Yarım olmaktan, öbür yarısı olmaktan, tamlamaktan, tamamlanmaktan çok korktuk. Yarım kalan cümleler, havada bir müddet asılı kalıp düştüler yere. O daha fazla kalamadı. Alt dudağını ısırdı, gözleri ıslandı, yarım kalan cümlelerimi yerden kaldıramadı. Düşmeden ona değecek kadar uzun bir cümle kuramadım. Gitti. (Yere Düşen Cümleler)