Dünyanın sayısız rengi arasında, isyan ve kefaretin kıyısında; en büyük pişmanlıkların ardında yalnızca mutlulukla yer bulmaz cennet. Paletten hakaret edasıyla seçilmiş tek bir renk, her ne kadar açık ve güzel olursa olsun cenneti kanatmaktan başka bir şey yapamaz. O, bir renkle ya da rengi seçen kişiyle değil, yalnızca renk paletinden dökülen her bir ışık huzmesiyle anlam ifade edebilir.
Sayısız huzmenin olduğu yerde, mutluluğun vuku bulacağı gibi öfke ve pişmanlıkta kendine yer bulacaktır. İnsan, Tanrı ve Dev; bu duyguları zamanın tüm varlığı boyunca anlamlandırarak var olmuşlardır. Dev'in elmacıklarına düşen bir gözyaşı, Tanrı'yı bir cennet yaratma arayışına koyarken, insanı da var olmanın kölesi etmiştir. Böylece insan hayatı öğrenmek zorunda kalmış, onu gerçek kılan varlıkların şüphesine düşmüştür. Sonsuz öğrenişin zincirlerine vurulan insan duygularını dahi öğrenişleriyle tanımlama cesaretini gösterirken, kazandıklarının bir bütününe dönüşmüş; elindeki tepsiye koyulan her bir meyveyi bir başkasının kayıbı görürken de, kayıpların bir mahkûmuna dönüşmüştür.
Başkalarının yitirdikleriyle kendisini yüceltmekten bir an olsun geri durmayan insan, kazancı ve kaybı; cennet ve cehennem olarak adlandırmıştır. İnsana tüm güzellikleri vaat eden Tanrı, ona sonsuz kazancı vermek istese de, bu uğurda kendisi kayba uğramış ve Dev'in ölümüne sebep olmuştur. Ancak insan, Tanrı ve Dev, zamanın kuyusuna düşüşlerinde sürekli yer değiştirirken; zaman, onlara yeni isimler taktığı gibi kazançları ve kayıplarını baştan tanımlamıştır. Öyle ki insan, cenneti tekrar tekrar bulmuş ve kaybetmiştir. Tanrı'nın sonsuz kazançların vadisine dair arayışı ise asla son bulmamış ve bir gün kıyametini yaşamak adına insanlar tarafından gözyaşı dolu ağıtlarca anlatılmıştır.
Gün, o gündür ki: zaman Tanrı'nın tahtına bir başkasını koymuş ve arayışı ona devretmiştir. Herkes için bir cennet oluşturabilmeyi kendisine amaç edinen ressam, zamanın fırtınasında savrulur-ken cennet'in anlamını öğrenmeye ve öğrenişiyle de kendi cennetini bulmaya çalışacaktır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 99,40 | 99,40 |
3 | 36,21 | 108,62 |
6 | 19,12 | 114,70 |
9 | 13,42 | 120,78 |
12 | 10,57 | 126,84 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 99,40 | 99,40 |
3 | 36,21 | 108,62 |
6 | 19,12 | 114,70 |
9 | 13,42 | 120,78 |
12 | 10,57 | 126,84 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 99,40 | 99,40 |
3 | 36,21 | 108,62 |
6 | 19,12 | 114,70 |
9 | 13,42 | 120,78 |
12 | 10,57 | 126,84 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 99,40 | 99,40 |
3 | 36,21 | 108,62 |
6 | 19,12 | 114,70 |
9 | 13,42 | 120,78 |
12 | 10,57 | 126,84 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 99,40 | 99,40 |
3 | 36,21 | 108,62 |
6 | 19,12 | 114,70 |
9 | 13,42 | 120,78 |
12 | 10,57 | 126,84 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 99,40 | 99,40 |
3 | 36,21 | 108,62 |
6 | 19,12 | 114,70 |
9 | 13,42 | 120,78 |
12 | 10,57 | 126,84 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 99,40 | 99,40 |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |
12 | - | - |
Dünyanın sayısız rengi arasında, isyan ve kefaretin kıyısında; en büyük pişmanlıkların ardında yalnızca mutlulukla yer bulmaz cennet. Paletten hakaret edasıyla seçilmiş tek bir renk, her ne kadar açık ve güzel olursa olsun cenneti kanatmaktan başka bir şey yapamaz. O, bir renkle ya da rengi seçen kişiyle değil, yalnızca renk paletinden dökülen her bir ışık huzmesiyle anlam ifade edebilir.
Sayısız huzmenin olduğu yerde, mutluluğun vuku bulacağı gibi öfke ve pişmanlıkta kendine yer bulacaktır. İnsan, Tanrı ve Dev; bu duyguları zamanın tüm varlığı boyunca anlamlandırarak var olmuşlardır. Dev'in elmacıklarına düşen bir gözyaşı, Tanrı'yı bir cennet yaratma arayışına koyarken, insanı da var olmanın kölesi etmiştir. Böylece insan hayatı öğrenmek zorunda kalmış, onu gerçek kılan varlıkların şüphesine düşmüştür. Sonsuz öğrenişin zincirlerine vurulan insan duygularını dahi öğrenişleriyle tanımlama cesaretini gösterirken, kazandıklarının bir bütününe dönüşmüş; elindeki tepsiye koyulan her bir meyveyi bir başkasının kayıbı görürken de, kayıpların bir mahkûmuna dönüşmüştür.
Başkalarının yitirdikleriyle kendisini yüceltmekten bir an olsun geri durmayan insan, kazancı ve kaybı; cennet ve cehennem olarak adlandırmıştır. İnsana tüm güzellikleri vaat eden Tanrı, ona sonsuz kazancı vermek istese de, bu uğurda kendisi kayba uğramış ve Dev'in ölümüne sebep olmuştur. Ancak insan, Tanrı ve Dev, zamanın kuyusuna düşüşlerinde sürekli yer değiştirirken; zaman, onlara yeni isimler taktığı gibi kazançları ve kayıplarını baştan tanımlamıştır. Öyle ki insan, cenneti tekrar tekrar bulmuş ve kaybetmiştir. Tanrı'nın sonsuz kazançların vadisine dair arayışı ise asla son bulmamış ve bir gün kıyametini yaşamak adına insanlar tarafından gözyaşı dolu ağıtlarca anlatılmıştır.
Gün, o gündür ki: zaman Tanrı'nın tahtına bir başkasını koymuş ve arayışı ona devretmiştir. Herkes için bir cennet oluşturabilmeyi kendisine amaç edinen ressam, zamanın fırtınasında savrulur-ken cennet'in anlamını öğrenmeye ve öğrenişiyle de kendi cennetini bulmaya çalışacaktır.