İncir Ağacının Gölgesinde Zaman Sokak Hikayeleri

Stok Kodu:
9786057942289
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
212
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
150,00TL
112,50TL
Taksitli fiyat: 12 x 11,96TL
Havale/EFT ile: 110,25TL
Temin süresi 6 gündür.
9786057942289
443289
İncir Ağacının Gölgesinde Zaman
İncir Ağacının Gölgesinde Zaman Sokak Hikayeleri
112.50

“İncir Ağacının Gölgesinde Zaman” içten dışa, dıştan içe çok zengin gözlemlerin, yaşanmışlıkların, mahpuslukların, sevdaların, arkadaş ıslıklarının, özlemlerin, çokca sevmelerin; insanın, ağacın, sokağın, ezilmişlerin, hor görülenlerin, görülmek istenmeyenlerin; ama aynı zamanda direnenlerin, aşka inananların ve umudunu yitirmeyenlerin akıcı bir dille insanın içini yarıp geçerken iz bırakan bir ırmak gibi coşkuyla anlatıldığı, okuyucuyu nefessiz bırakan bir hikâyeler bütünü. Yazar, Trabzon İstanbul ekseni ağırlıklı olmak üzere okuru semt semt, sokak sokak büyülü bir geçmişin gölgesinden alıp, bir dalga gibi bugünün kıyısına savuruyor.

“Altmışlı yılların sonuydu. Belgin Doruk'un, Türkan Şoray'ın, Hülya Koçyiğit'in kimi filmlerde giydikleri kısa, açık renk bir pardösü vardı üzerinde, ayağında yüksek topuklu ayakkabılar ve başında tıpkı onlarınki gibi bir eşarp. Eğildiğim yerden yavaşça doğruldum. Aramızda bir adım mesafe vardı. Bu kez o eğildi, kucakladı. Yaşlı gözleriyle öptü beni, sanki yanaklarım gözyaşlarıyla yıkandı. Usulca uzaklaştı. Yolun karşısına geçip o kocaman Tekel binasının gölgesinde Zağanos'a doğru yürüdü. Uzun uzun baktım ardından. Yol boyu sıralanmış Tekel işçileri arasında gözden kayboldu. Tekel'in mavi önlüklü kadın işçileri arasından yürüyüp gitmiş, ben öyle kalakalmıştım. Genzimi yakan tütün kokusu ve boğazıma düğümlenen hıçkırığımla ne olduğuna hiçbir anlam veremeden çocuk yüreğime derin bir çizik attım. Sanki Boncuk'un havalı kornasını duydum bir an, sıyrıldım. Kendime geldim. Topal Mevlüt'ün at arabası tıngır mıngır yanımdan geçti. Topal, uzun kırbacı şaklattı. Hayvan can havliyle bir hamle daha yapıp yokuşu düzledi. Bakkal malzemesi yüklü araba, kıratı epey zorlamış olmalıydı. Sağrısından sızan ter neredeyse yolda ıslak bir iz bırakıyordu.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 112,50    112,50   
3 40,98    122,94   
6 21,64    129,81   
9 15,19    136,70   
12 11,96    143,56   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 112,50    112,50   
3 40,98    122,94   
6 21,64    129,81   
9 15,19    136,70   
12 11,96    143,56   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 112,50    112,50   
3 40,98    122,94   
6 21,64    129,81   
9 15,19    136,70   
12 11,96    143,56   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 112,50    112,50   
3 40,98    122,94   
6 21,64    129,81   
9 15,19    136,70   
12 11,96    143,56   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 112,50    112,50   
3 40,98    122,94   
6 21,64    129,81   
9 15,19    136,70   
12 11,96    143,56   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 112,50    112,50   
3 40,98    122,94   
6 21,64    129,81   
9 15,19    136,70   
12 11,96    143,56   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 112,50    112,50   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

“İncir Ağacının Gölgesinde Zaman” içten dışa, dıştan içe çok zengin gözlemlerin, yaşanmışlıkların, mahpuslukların, sevdaların, arkadaş ıslıklarının, özlemlerin, çokca sevmelerin; insanın, ağacın, sokağın, ezilmişlerin, hor görülenlerin, görülmek istenmeyenlerin; ama aynı zamanda direnenlerin, aşka inananların ve umudunu yitirmeyenlerin akıcı bir dille insanın içini yarıp geçerken iz bırakan bir ırmak gibi coşkuyla anlatıldığı, okuyucuyu nefessiz bırakan bir hikâyeler bütünü. Yazar, Trabzon İstanbul ekseni ağırlıklı olmak üzere okuru semt semt, sokak sokak büyülü bir geçmişin gölgesinden alıp, bir dalga gibi bugünün kıyısına savuruyor.

“Altmışlı yılların sonuydu. Belgin Doruk'un, Türkan Şoray'ın, Hülya Koçyiğit'in kimi filmlerde giydikleri kısa, açık renk bir pardösü vardı üzerinde, ayağında yüksek topuklu ayakkabılar ve başında tıpkı onlarınki gibi bir eşarp. Eğildiğim yerden yavaşça doğruldum. Aramızda bir adım mesafe vardı. Bu kez o eğildi, kucakladı. Yaşlı gözleriyle öptü beni, sanki yanaklarım gözyaşlarıyla yıkandı. Usulca uzaklaştı. Yolun karşısına geçip o kocaman Tekel binasının gölgesinde Zağanos'a doğru yürüdü. Uzun uzun baktım ardından. Yol boyu sıralanmış Tekel işçileri arasında gözden kayboldu. Tekel'in mavi önlüklü kadın işçileri arasından yürüyüp gitmiş, ben öyle kalakalmıştım. Genzimi yakan tütün kokusu ve boğazıma düğümlenen hıçkırığımla ne olduğuna hiçbir anlam veremeden çocuk yüreğime derin bir çizik attım. Sanki Boncuk'un havalı kornasını duydum bir an, sıyrıldım. Kendime geldim. Topal Mevlüt'ün at arabası tıngır mıngır yanımdan geçti. Topal, uzun kırbacı şaklattı. Hayvan can havliyle bir hamle daha yapıp yokuşu düzledi. Bakkal malzemesi yüklü araba, kıratı epey zorlamış olmalıydı. Sağrısından sızan ter neredeyse yolda ıslak bir iz bırakıyordu.”

Kapat