Kadim ile Cedid Arasında - III. Selim Döneminde Bir Mevlevi Şeyhi: Abdülbaki Nasır Dede’nin Musıki Yazmaları

Stok Kodu:
9789750853579
Boyut:
16.5x24
Sayfa Sayısı:
448
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
245,00TL
183,75TL
Taksitli fiyat: 12 x 19,54TL
Havale/EFT ile: 180,08TL
Temin süresi 6 gündür.
9789750853579
623443
Kadim ile Cedid Arasında - III. Selim Döneminde Bir Mevlevi Şeyhi: Abdülbaki Nasır Dede’nin Musıki Yazmaları
Kadim ile Cedid Arasında - III. Selim Döneminde Bir Mevlevi Şeyhi: Abdülbaki Nasır Dede’nin Musıki Yazmaları
183.75

“Bu ilmin [musıki ilminin] kıylükâli [lafı, dedikodusu] çoktur.”

Hızır Ağa

“İstanbul’un Yenikapı Mevlevîhanesi şeyhlerinden Abdülbâki Nâsır Dede (1765-1821; şeyhliği 1804-1821) 1794 ile 1796 yılları arasında geleneksel Osmanlı/Türk musıkisiyle ilgili çok önemli iki eser kaleme almıştır. Bunların ilki bu musıkinin kullandığı perdeleri listeleyen, bunların nasıl duyurulacağını gösteren, usûlleri, makam ve terkipleri sıralayıp açıklayan ve musıki icrası hakkında bazı faydalı bilgiler de içeren bir tür musıki teorisi kitabı olan Tedkik ve Tahkik’le birlikte onun kısa bir ilâvesidir (yani Zeyl). İkincisi ise kendi geliştirdiği bir notalama sistemini açıkladıktan sonra buna örnek olmak üzere yeni bestelenmiş birkaç musıki eserini notaya aldığı risaledir ve Tahririyetü’l Musıki [Musıkinin Yazıyla İfadesi] başlığını taşır. Bu eser genellikle Tahririye olarak bilinir. Yani Abdülbâki Nâsır Dede bir yandan müziğin teorisiyle uğraşırken, diğer yandan da eser besteleyip musıki icra etmiş (kendisi neyzendi, Yenikapı Mevlevîhanesi’nde neyzenbaşılık yapmıştı) ve bu icranın kâğıda dökülmesini sağlayacak bir notalama sistemi geliştirmiştir.”

Cem Behar, Abdülbâki Nâsır Dede’nin yapıtları üzerinden dönemin musıki anlayışını, icra yöntemlerini, arka planda yaşanan toplumsal-siyasî gelişmelerin ve geleneksel kadîm ilimlere sirayet eden yeniliklerin musıkiye etkisini inceliyor.

Kadîm ile Cedîd Arasında’yla Cem Behar Osmanlı/Türk musıkisi tarihine ilişkin, düz tarihçiliğin sınırlarını aşan çalışmalarına bir yenisini ekliyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 183,75    183,75   
3 66,93    200,80   
6 35,34    212,03   
9 24,81    223,27   
12 19,54    234,48   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 183,75    183,75   
3 66,93    200,80   
6 35,34    212,03   
9 24,81    223,27   
12 19,54    234,48   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 183,75    183,75   
3 66,93    200,80   
6 35,34    212,03   
9 24,81    223,27   
12 19,54    234,48   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 183,75    183,75   
3 66,93    200,80   
6 35,34    212,03   
9 24,81    223,27   
12 19,54    234,48   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 183,75    183,75   
3 66,93    200,80   
6 35,34    212,03   
9 24,81    223,27   
12 19,54    234,48   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 183,75    183,75   
3 66,93    200,80   
6 35,34    212,03   
9 24,81    223,27   
12 19,54    234,48   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 183,75    183,75   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

“Bu ilmin [musıki ilminin] kıylükâli [lafı, dedikodusu] çoktur.”

Hızır Ağa

“İstanbul’un Yenikapı Mevlevîhanesi şeyhlerinden Abdülbâki Nâsır Dede (1765-1821; şeyhliği 1804-1821) 1794 ile 1796 yılları arasında geleneksel Osmanlı/Türk musıkisiyle ilgili çok önemli iki eser kaleme almıştır. Bunların ilki bu musıkinin kullandığı perdeleri listeleyen, bunların nasıl duyurulacağını gösteren, usûlleri, makam ve terkipleri sıralayıp açıklayan ve musıki icrası hakkında bazı faydalı bilgiler de içeren bir tür musıki teorisi kitabı olan Tedkik ve Tahkik’le birlikte onun kısa bir ilâvesidir (yani Zeyl). İkincisi ise kendi geliştirdiği bir notalama sistemini açıkladıktan sonra buna örnek olmak üzere yeni bestelenmiş birkaç musıki eserini notaya aldığı risaledir ve Tahririyetü’l Musıki [Musıkinin Yazıyla İfadesi] başlığını taşır. Bu eser genellikle Tahririye olarak bilinir. Yani Abdülbâki Nâsır Dede bir yandan müziğin teorisiyle uğraşırken, diğer yandan da eser besteleyip musıki icra etmiş (kendisi neyzendi, Yenikapı Mevlevîhanesi’nde neyzenbaşılık yapmıştı) ve bu icranın kâğıda dökülmesini sağlayacak bir notalama sistemi geliştirmiştir.”

Cem Behar, Abdülbâki Nâsır Dede’nin yapıtları üzerinden dönemin musıki anlayışını, icra yöntemlerini, arka planda yaşanan toplumsal-siyasî gelişmelerin ve geleneksel kadîm ilimlere sirayet eden yeniliklerin musıkiye etkisini inceliyor.

Kadîm ile Cedîd Arasında’yla Cem Behar Osmanlı/Türk musıkisi tarihine ilişkin, düz tarihçiliğin sınırlarını aşan çalışmalarına bir yenisini ekliyor.

Kapat