İçinde 'büyük fikirler' olan kitaplardan çok farklı ama içinde büyük fikirler var.
Kesinlikle güldürmek için yazılmadı ama bazen geriye gülmekten başka yapacak şey kalmıyor.
Tabii ki bir 'Nasıl Yapılır' kitabı değil, ama nasıl yapmanız gerektiği daha basit anlatılamazdı.
Hayatınızı değiştirmek için yazılmamış ama okuduktan sonra aynı kalmayacaksınız.
Kansız bir kült kitap; yani hem bir klasik hem de tam bir felaket. Onu yanınızda taşımak isteyeceksiniz, çünkü evet o kadar 'cool'.
'Bence yirmi beşimden önce kimi tanıdıysam hepsi gebermeli. Yalnız, yirmi beşinden sonra tanıdıklarım gebermesin diye bir şey söylemedim, yanlış anlaşılmasın, benim için fark etmez geberip gebermemeleri, yanımda gebermesinler yeter, ölüleri sevmiyorum çünkü, çok zavallı görünüyorlar bana. Ne zaman birinin öldüğünü duysam, hem artık işime yaramayacağından hem de bu kadar rahat ölebildiğinden içimi tiksinti kaplıyor. Adama bak o kadar atıp tutuyordu, gülüyordu, daha geçen hafta sahilde koşarken görmüştüm hatta, gitmiş ölmüş, salak, ben de onu bir bok sanırdım, Allah belasını versin.'
'İnsanın öleceğini bile bile kendini adayarak yaşaması iğrendiriyordu beni. Üç kuruş için bütün gün simit satan bir piçle göz göze geldiğimde, yüzünü cama vura vura parçalayıp gözlerini cam kırıklarıyla çizerken gördüm kendimi. Yanımdan geçip giden her insanı durdurup hiç ölmeyecekmiş gibi hayata bağlanmasının hesabını sormalıydım. Bütün bunlar insanların aklına nasıl geldi acaba ? Böyle tıkır tıkır işleyen bir düzeni nasıl oturttular? Bu insanlar nasıl böyle birbirine bağlanabildi? Bunları uyuşturup her şeyi unutturan şey ne? Televizyon, telefon, bilgisayar nasıl bulundu? İnsanları yataktan çıkartıp bunlarla uğraşmasına neden olan şeyi merak ediyorum. Bana da gösterin. Beni de içinize alın. Uyumlu biriyim. İyi anlaşırız.'
Can acıtıcı derecede dürüst, direkt, şeffaf olmasına rağmen ne yapacağı önceden kestirilemeyen bir karakter. Üstelik adı da bir tuhaf: Yabgu.
İnsan düşünmeden edemiyor, J.D. Salinger'ın meşhur karakteri Holden Caulfield büyüse bir Yabgu olur muydu?
Yanlış yola sürüklenmeye, baştan çıkmaya hazır olun.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 121,32 | 121,32 |
3 | 44,19 | 132,58 |
6 | 23,33 | 139,99 |
9 | 16,38 | 147,42 |
12 | 12,90 | 154,82 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 121,32 | 121,32 |
3 | 44,19 | 132,58 |
6 | 23,33 | 139,99 |
9 | 16,38 | 147,42 |
12 | 12,90 | 154,82 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 121,32 | 121,32 |
3 | 44,19 | 132,58 |
6 | 23,33 | 139,99 |
9 | 16,38 | 147,42 |
12 | 12,90 | 154,82 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 121,32 | 121,32 |
3 | 44,19 | 132,58 |
6 | 23,33 | 139,99 |
9 | 16,38 | 147,42 |
12 | 12,90 | 154,82 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 121,32 | 121,32 |
3 | 44,19 | 132,58 |
6 | 23,33 | 139,99 |
9 | 16,38 | 147,42 |
12 | 12,90 | 154,82 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 121,32 | 121,32 |
3 | 44,19 | 132,58 |
6 | 23,33 | 139,99 |
9 | 16,38 | 147,42 |
12 | 12,90 | 154,82 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 121,32 | 121,32 |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |
12 | - | - |
İçinde 'büyük fikirler' olan kitaplardan çok farklı ama içinde büyük fikirler var.
Kesinlikle güldürmek için yazılmadı ama bazen geriye gülmekten başka yapacak şey kalmıyor.
Tabii ki bir 'Nasıl Yapılır' kitabı değil, ama nasıl yapmanız gerektiği daha basit anlatılamazdı.
Hayatınızı değiştirmek için yazılmamış ama okuduktan sonra aynı kalmayacaksınız.
Kansız bir kült kitap; yani hem bir klasik hem de tam bir felaket. Onu yanınızda taşımak isteyeceksiniz, çünkü evet o kadar 'cool'.
'Bence yirmi beşimden önce kimi tanıdıysam hepsi gebermeli. Yalnız, yirmi beşinden sonra tanıdıklarım gebermesin diye bir şey söylemedim, yanlış anlaşılmasın, benim için fark etmez geberip gebermemeleri, yanımda gebermesinler yeter, ölüleri sevmiyorum çünkü, çok zavallı görünüyorlar bana. Ne zaman birinin öldüğünü duysam, hem artık işime yaramayacağından hem de bu kadar rahat ölebildiğinden içimi tiksinti kaplıyor. Adama bak o kadar atıp tutuyordu, gülüyordu, daha geçen hafta sahilde koşarken görmüştüm hatta, gitmiş ölmüş, salak, ben de onu bir bok sanırdım, Allah belasını versin.'
'İnsanın öleceğini bile bile kendini adayarak yaşaması iğrendiriyordu beni. Üç kuruş için bütün gün simit satan bir piçle göz göze geldiğimde, yüzünü cama vura vura parçalayıp gözlerini cam kırıklarıyla çizerken gördüm kendimi. Yanımdan geçip giden her insanı durdurup hiç ölmeyecekmiş gibi hayata bağlanmasının hesabını sormalıydım. Bütün bunlar insanların aklına nasıl geldi acaba ? Böyle tıkır tıkır işleyen bir düzeni nasıl oturttular? Bu insanlar nasıl böyle birbirine bağlanabildi? Bunları uyuşturup her şeyi unutturan şey ne? Televizyon, telefon, bilgisayar nasıl bulundu? İnsanları yataktan çıkartıp bunlarla uğraşmasına neden olan şeyi merak ediyorum. Bana da gösterin. Beni de içinize alın. Uyumlu biriyim. İyi anlaşırız.'
Can acıtıcı derecede dürüst, direkt, şeffaf olmasına rağmen ne yapacağı önceden kestirilemeyen bir karakter. Üstelik adı da bir tuhaf: Yabgu.
İnsan düşünmeden edemiyor, J.D. Salinger'ın meşhur karakteri Holden Caulfield büyüse bir Yabgu olur muydu?
Yanlış yola sürüklenmeye, baştan çıkmaya hazır olun.