Kasabada Yeni Bir Şey Yok, bir ilk kitap. Onur Akbudak, kasaba yaşamına dair yazdığı öykülerle çeşitli dergilerde ve kitap çalışmalarında ismine rastlanan bir yazar. O güzel, sıcacık öyküleriyle kasaba insanının derin yalnızlığını, şaşırtıcı şiirselliğini, akıp giden mutsuzluğu fısıldıyor bize.
“Ne kadar tuhaflaşmıştı dünya… Böyle olacağını bilseydim kapıyı açık unutur muydum? Tırnaklarını törpülemiş birkaç sokak kedisinin kafesteki, ağaçtaki kuşların peşinde olduğunu bilir miydim? Kafesim, şimdi şu ajanda! Yemim de suyum da elimde tuttuğum kalem. Kullanılmayan kelimeler eskir, körelir, sonsuz lügata düşer…”
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 178,50 | 178,50 |
3 | 65,02 | 195,06 |
6 | 34,33 | 205,97 |
9 | 24,10 | 216,90 |
12 | 18,98 | 227,78 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 178,50 | 178,50 |
3 | 65,02 | 195,06 |
6 | 34,33 | 205,97 |
9 | 24,10 | 216,90 |
12 | 18,98 | 227,78 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 178,50 | 178,50 |
3 | 65,02 | 195,06 |
6 | 34,33 | 205,97 |
9 | 24,10 | 216,90 |
12 | 18,98 | 227,78 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 178,50 | 178,50 |
3 | 65,02 | 195,06 |
6 | 34,33 | 205,97 |
9 | 24,10 | 216,90 |
12 | 18,98 | 227,78 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 178,50 | 178,50 |
3 | 65,02 | 195,06 |
6 | 34,33 | 205,97 |
9 | 24,10 | 216,90 |
12 | 18,98 | 227,78 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 178,50 | 178,50 |
3 | 65,02 | 195,06 |
6 | 34,33 | 205,97 |
9 | 24,10 | 216,90 |
12 | 18,98 | 227,78 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 178,50 | 178,50 |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |
12 | - | - |
Kasabada Yeni Bir Şey Yok, bir ilk kitap. Onur Akbudak, kasaba yaşamına dair yazdığı öykülerle çeşitli dergilerde ve kitap çalışmalarında ismine rastlanan bir yazar. O güzel, sıcacık öyküleriyle kasaba insanının derin yalnızlığını, şaşırtıcı şiirselliğini, akıp giden mutsuzluğu fısıldıyor bize.
“Ne kadar tuhaflaşmıştı dünya… Böyle olacağını bilseydim kapıyı açık unutur muydum? Tırnaklarını törpülemiş birkaç sokak kedisinin kafesteki, ağaçtaki kuşların peşinde olduğunu bilir miydim? Kafesim, şimdi şu ajanda! Yemim de suyum da elimde tuttuğum kalem. Kullanılmayan kelimeler eskir, körelir, sonsuz lügata düşer…”