Kaside-i Ziyaiyye Hz. Peygamber'e (s.a.v) Adanmış Bir Manzume (Dört Tercümesiyle Beraber)

Stok Kodu:
9786057162854
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
144
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%20 indirimli
120,00TL
96,00TL
Taksitli fiyat: 12 x 10,21TL
Havale/EFT ile: 94,08TL
Temin süresi 6 gündür.
9786057162854
711856
Kaside-i Ziyaiyye
Kaside-i Ziyaiyye Hz. Peygamber'e (s.a.v) Adanmış Bir Manzume (Dört Tercümesiyle Beraber)
96.00

Kaside-i Ziyâiyye, Ahmed Ziya Efendi’nin Hz. Peygamber’e a olan sevgi ve hasretini, onun ravzasına kavuşmak için duyduğu iştiyakı, onu ziyarete gidememenin verdiği özlem neticesinde dile getirdiği 27 beyit uzunluğundaki naatıdır. “Âşık sükût ederse helak olur.” kanun-i lâyezal mucibince Ziya Efendi de sükût etmedi, edemedi. Zira o bir peygamber aşığı idi…

Kasidenin sade ve akıcı üslûbu, fazla uzun olmaması ve güftesine uyarlanan bestenin kolay eda edilir muhrik nameleri olması sebebiyle, bilhassa Konya çevresinde, dinî sohbet ehlinin kulak ve hafızalarında yer etmiştir. Bu kasideyi -ikisi manzum ikisi de mensur olmak üzere- dört tercümesiyle beraber, siz aziz okuyucularımıza takdim etmekten memnuniyet duyuyoruz. 

***

“Âşıka ta‘n eyleme, mübtelâdır neylesün” demişler ama herkes işaretten anlamaz ki... Onun bu perişan hâli ve gölgesine bile aksedecek kadar cünuna götüren vecdine bakıp kınayanlardan kasidesinde şikâyetler edecektir. Sık sık sevgilisine bile: “Tuttuğun aynaya bir bak, yandığım ta‘n eyleme...” diyordu. 
Aziz Hocamız’ın bilhassa derd ü iştiyâkının had safhaya geldiği demler, hüccâc-ı kirâmın semt-i Haremeyn’e uğurlandığı günler olurdu. O günün âdet ve an‘anesine göre bilcümle ulemâ ve meşâyih, erbâb-ı fazîlet, sayısız halk belli bir yerde toplanırlar; Allah Resûlü’nün mübarek ziyaretçilerini ilahiler, kasideler, salât u selamlar ve Kur’an okuyarak teşyi‘ ederlerdi. Bu lâhûtî toplantıdan, kafileyi uğurlayıp medreseye dönen Üstaz’ın hâli artık perişandır. Derdi, tahammül edilmez safhadadır. Aşkın ateşi sinesini çâk etmiştir. Anlatılamayan ve anlaşılamayan bu Rabbânî coşkunluğun tercümânı, âh u vâhlar ve sel gibi gözyaşlarıdır. 

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 96,00    96,00   
3 34,97    104,91   
6 18,46    110,77   
9 12,96    116,65   
12 10,21    122,51   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 96,00    96,00   
3 34,97    104,91   
6 18,46    110,77   
9 12,96    116,65   
12 10,21    122,51   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 96,00    96,00   
3 34,97    104,91   
6 18,46    110,77   
9 12,96    116,65   
12 10,21    122,51   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 96,00    96,00   
3 34,97    104,91   
6 18,46    110,77   
9 12,96    116,65   
12 10,21    122,51   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 96,00    96,00   
3 34,97    104,91   
6 18,46    110,77   
9 12,96    116,65   
12 10,21    122,51   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 96,00    96,00   
3 34,97    104,91   
6 18,46    110,77   
9 12,96    116,65   
12 10,21    122,51   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 96,00    96,00   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

Kaside-i Ziyâiyye, Ahmed Ziya Efendi’nin Hz. Peygamber’e a olan sevgi ve hasretini, onun ravzasına kavuşmak için duyduğu iştiyakı, onu ziyarete gidememenin verdiği özlem neticesinde dile getirdiği 27 beyit uzunluğundaki naatıdır. “Âşık sükût ederse helak olur.” kanun-i lâyezal mucibince Ziya Efendi de sükût etmedi, edemedi. Zira o bir peygamber aşığı idi…

Kasidenin sade ve akıcı üslûbu, fazla uzun olmaması ve güftesine uyarlanan bestenin kolay eda edilir muhrik nameleri olması sebebiyle, bilhassa Konya çevresinde, dinî sohbet ehlinin kulak ve hafızalarında yer etmiştir. Bu kasideyi -ikisi manzum ikisi de mensur olmak üzere- dört tercümesiyle beraber, siz aziz okuyucularımıza takdim etmekten memnuniyet duyuyoruz. 

***

“Âşıka ta‘n eyleme, mübtelâdır neylesün” demişler ama herkes işaretten anlamaz ki... Onun bu perişan hâli ve gölgesine bile aksedecek kadar cünuna götüren vecdine bakıp kınayanlardan kasidesinde şikâyetler edecektir. Sık sık sevgilisine bile: “Tuttuğun aynaya bir bak, yandığım ta‘n eyleme...” diyordu. 
Aziz Hocamız’ın bilhassa derd ü iştiyâkının had safhaya geldiği demler, hüccâc-ı kirâmın semt-i Haremeyn’e uğurlandığı günler olurdu. O günün âdet ve an‘anesine göre bilcümle ulemâ ve meşâyih, erbâb-ı fazîlet, sayısız halk belli bir yerde toplanırlar; Allah Resûlü’nün mübarek ziyaretçilerini ilahiler, kasideler, salât u selamlar ve Kur’an okuyarak teşyi‘ ederlerdi. Bu lâhûtî toplantıdan, kafileyi uğurlayıp medreseye dönen Üstaz’ın hâli artık perişandır. Derdi, tahammül edilmez safhadadır. Aşkın ateşi sinesini çâk etmiştir. Anlatılamayan ve anlaşılamayan bu Rabbânî coşkunluğun tercümânı, âh u vâhlar ve sel gibi gözyaşlarıdır. 

Kapat