Kendini Tüketen Hukukun Dramı

Stok Kodu:
9789755338231
Boyut:
13.5x19.5
Sayfa Sayısı:
318
Basım Tarihi:
2015-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%20 indirimli
240,00TL
192,00TL
Taksitli fiyat: 12 x 20,42TL
Havale/EFT ile: 188,16TL
Temin süresi 6 gündür.
9789755338231
588739
Kendini Tüketen Hukukun Dramı
Kendini Tüketen Hukukun Dramı
192.00

Unutmayalım ki, Türkler Atatürk’ün dediği gibi sürekli Batı’ya “yönelmişlerdir.” Bir Balkan impara-torluğu olan Osmanlı Devleti bu yönelimi güçlendirmiş, Balkanları “Anadolu”laştırmış, daha sonra da Balkanlardan Anadolu’ya göçler olmuş, Anadolu “Balkan”laştırılmıştır. Bütün bunlar, yoğun kül-türel değişimlere yol açmıştır. 1856’da resmen Avrupa Devleti niteliğini kazanan Osmanlı İmparator-luğu, bu evrede Batı uygarlığını benimsemişse de bu uygarlığın özümsendiği söylenemez. Eziklik karmaşasına kapılmaksızın uygarlaşma ve çağcıllaşma tasarısını yürütmek gerekiyordu. Bu başarı-lamamıştır. Atatürk bunu gerçekleştirmek için yola çıktı. Bu konuda hukuk önemli bir araçtı. Helen ve Hıristiyanlık kültür geleneğinde gelişen Batı kimliğinin temelinde ve toplumsal yaşamında Röne-sans, insancılık, bilimsellik, akılcılık, demokrasi, insan hakları, çok dil, çok din, çok gelenek gibi bir itici güce ve zenginliğe yaslanan çoğulculuk, yaratılan değerlerin adil üleşilmesi olguları varsa, Türk kültürünün de aynı doğrultuda ilerlemesi, uygar toplumu yaratmanın vazgeçilemez koşuludur.
İşte hukuk ve uygulaması, bütün bu değerleri çiğneyenleri hizaya getiren biricik kurumdur. Yeter ki, hukukun dayandığı felsefeyi doğru algılayalım ve doğru uygulayalım. Zira hukuk kültürü doğru öğ-renilen bilgilerin doğru uygulanmasıdır.
Bu konuda birinci soru şudur: Acaba Batı kültürünün ürünü olan Batı hukukunun felsefesini doğru öğrenip özümsedik mi? İkinci soru da “Batı hukukunu doğru uyguluyor muyuz?” sorusudur. Birinci soruya evet diyemiyorsak ikincisini sormaya elbette gerek yoktur. Vaktiyle “Auschwitz’ten sonra şiir yazmak barbarcadır,” demişti Adorno. Acaba ikinci soruyu soramıyorsak yaşanan hukuku ısrar-la uygulamak, Türk insanı için nasıl bir çabadır?
Bunun üzerinde herkesin nesnel biçimde düşünmesi gerek.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 192,00    192,00   
3 69,94    209,82   
6 36,92    221,55   
9 25,92    233,30   
12 20,42    245,01   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 192,00    192,00   
3 69,94    209,82   
6 36,92    221,55   
9 25,92    233,30   
12 20,42    245,01   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 192,00    192,00   
3 69,94    209,82   
6 36,92    221,55   
9 25,92    233,30   
12 20,42    245,01   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 192,00    192,00   
3 69,94    209,82   
6 36,92    221,55   
9 25,92    233,30   
12 20,42    245,01   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 192,00    192,00   
3 69,94    209,82   
6 36,92    221,55   
9 25,92    233,30   
12 20,42    245,01   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 192,00    192,00   
3 69,94    209,82   
6 36,92    221,55   
9 25,92    233,30   
12 20,42    245,01   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 192,00    192,00   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

Unutmayalım ki, Türkler Atatürk’ün dediği gibi sürekli Batı’ya “yönelmişlerdir.” Bir Balkan impara-torluğu olan Osmanlı Devleti bu yönelimi güçlendirmiş, Balkanları “Anadolu”laştırmış, daha sonra da Balkanlardan Anadolu’ya göçler olmuş, Anadolu “Balkan”laştırılmıştır. Bütün bunlar, yoğun kül-türel değişimlere yol açmıştır. 1856’da resmen Avrupa Devleti niteliğini kazanan Osmanlı İmparator-luğu, bu evrede Batı uygarlığını benimsemişse de bu uygarlığın özümsendiği söylenemez. Eziklik karmaşasına kapılmaksızın uygarlaşma ve çağcıllaşma tasarısını yürütmek gerekiyordu. Bu başarı-lamamıştır. Atatürk bunu gerçekleştirmek için yola çıktı. Bu konuda hukuk önemli bir araçtı. Helen ve Hıristiyanlık kültür geleneğinde gelişen Batı kimliğinin temelinde ve toplumsal yaşamında Röne-sans, insancılık, bilimsellik, akılcılık, demokrasi, insan hakları, çok dil, çok din, çok gelenek gibi bir itici güce ve zenginliğe yaslanan çoğulculuk, yaratılan değerlerin adil üleşilmesi olguları varsa, Türk kültürünün de aynı doğrultuda ilerlemesi, uygar toplumu yaratmanın vazgeçilemez koşuludur.
İşte hukuk ve uygulaması, bütün bu değerleri çiğneyenleri hizaya getiren biricik kurumdur. Yeter ki, hukukun dayandığı felsefeyi doğru algılayalım ve doğru uygulayalım. Zira hukuk kültürü doğru öğ-renilen bilgilerin doğru uygulanmasıdır.
Bu konuda birinci soru şudur: Acaba Batı kültürünün ürünü olan Batı hukukunun felsefesini doğru öğrenip özümsedik mi? İkinci soru da “Batı hukukunu doğru uyguluyor muyuz?” sorusudur. Birinci soruya evet diyemiyorsak ikincisini sormaya elbette gerek yoktur. Vaktiyle “Auschwitz’ten sonra şiir yazmak barbarcadır,” demişti Adorno. Acaba ikinci soruyu soramıyorsak yaşanan hukuku ısrar-la uygulamak, Türk insanı için nasıl bir çabadır?
Bunun üzerinde herkesin nesnel biçimde düşünmesi gerek.

Kapat