Masa, Bayrak, Sandalye

Stok Kodu:
9786258327052
Boyut:
13x19.5
Sayfa Sayısı:
552
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
280,00TL
210,00TL
Taksitli fiyat: 12 x 22,33TL
Havale/EFT ile: 205,80TL
Temin süresi 6 gündür.
9786258327052
626650
Masa, Bayrak, Sandalye
Masa, Bayrak, Sandalye
210.00

2009’da Renkzaman, 2012’de Pencere, 2016’da Karlar Altında Körler Ülkesi adlı kitapları yayımlanan Serhat Çelikel, ikinci romanıyla okur karşısında.

Masa, Bayrak, Sandalye bir dostluk hikâyesi. Romanın başkişisi ve anlatıcısı konumundaki Burak’ın, ev arkadaşları Ece, Cemil ve hem evlerine hem aralarına sonradan dahil olan Yasemin’le yaşadıkları, onlarla birlikte kendini yeniden ve durmadan keşfetme hâli ve dünya üzerindeki her şeyin geçip gidiyor oluşu, bu hikâyenin temel taşlarını oluşturuyor. Roman boyunca paylaşılanların “uçuculuğunu” ise Burak’ın aralıklarla yinelediği cümle temsil ediyor: “Kimseye zararım yok, galiba bu dünyada bir amacım da yok.”

Çelikel, kendi hâlinde dört üniversite öğrencisinin hayatında olan biten ufak tefek şeyleri mevsim mevsim anlatırken, önce bu olağan akışı bozan olağandışı olaylara, sonra da romanın var olma sürecine dahil ediyor okuru. Bu duraklar, romanın bir dostluk hikâyesinden fazlası olduğunun kanıtı.

"Burak kendisini de taklit etmelerini bekledi fakat henüz aralarına katılmış Yasemin’in bile saçlarını tepesinde topladığı zamanlarda yaptığı bir hareketle dalga geçildikten ve buna gülündükten sonra başka gülünçlüklere geçildi. Kendisini taklit edecek olsa bunun nasıl bir hareket olacağını düşündü, aklına bir şey gelmiyordu. Sürekli kullandığı bir hareket, bir kelime, bir yüz ifadesi düşündü ama böyle bir şey de bulamadı. Bazen karşıdaki nasıl konuşursa, nasıl davranırsa kendisinin de buna hemen uyduğunu, karşısındaki gibi şeyler söyleyip, karşısındakine benzer hareketler yaptığını düşünür ama buna canını sıkmazdı. Burak’ı diğerlerinden ayıran bir şey muhakkak olmalıydı, bir ilginç yan, yalnızca ona has bir şey olmalıydı. ‘Yok,’ diye düşündü. ‘Bu hayatta hiçbir amacım da yok.’"

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 210,00    210,00   
3 76,50    229,49   
6 40,39    242,32   
9 28,35    255,17   
12 22,33    267,98   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 210,00    210,00   
3 76,50    229,49   
6 40,39    242,32   
9 28,35    255,17   
12 22,33    267,98   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 210,00    210,00   
3 76,50    229,49   
6 40,39    242,32   
9 28,35    255,17   
12 22,33    267,98   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 210,00    210,00   
3 76,50    229,49   
6 40,39    242,32   
9 28,35    255,17   
12 22,33    267,98   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 210,00    210,00   
3 76,50    229,49   
6 40,39    242,32   
9 28,35    255,17   
12 22,33    267,98   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 210,00    210,00   
3 76,50    229,49   
6 40,39    242,32   
9 28,35    255,17   
12 22,33    267,98   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 210,00    210,00   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

2009’da Renkzaman, 2012’de Pencere, 2016’da Karlar Altında Körler Ülkesi adlı kitapları yayımlanan Serhat Çelikel, ikinci romanıyla okur karşısında.

Masa, Bayrak, Sandalye bir dostluk hikâyesi. Romanın başkişisi ve anlatıcısı konumundaki Burak’ın, ev arkadaşları Ece, Cemil ve hem evlerine hem aralarına sonradan dahil olan Yasemin’le yaşadıkları, onlarla birlikte kendini yeniden ve durmadan keşfetme hâli ve dünya üzerindeki her şeyin geçip gidiyor oluşu, bu hikâyenin temel taşlarını oluşturuyor. Roman boyunca paylaşılanların “uçuculuğunu” ise Burak’ın aralıklarla yinelediği cümle temsil ediyor: “Kimseye zararım yok, galiba bu dünyada bir amacım da yok.”

Çelikel, kendi hâlinde dört üniversite öğrencisinin hayatında olan biten ufak tefek şeyleri mevsim mevsim anlatırken, önce bu olağan akışı bozan olağandışı olaylara, sonra da romanın var olma sürecine dahil ediyor okuru. Bu duraklar, romanın bir dostluk hikâyesinden fazlası olduğunun kanıtı.

"Burak kendisini de taklit etmelerini bekledi fakat henüz aralarına katılmış Yasemin’in bile saçlarını tepesinde topladığı zamanlarda yaptığı bir hareketle dalga geçildikten ve buna gülündükten sonra başka gülünçlüklere geçildi. Kendisini taklit edecek olsa bunun nasıl bir hareket olacağını düşündü, aklına bir şey gelmiyordu. Sürekli kullandığı bir hareket, bir kelime, bir yüz ifadesi düşündü ama böyle bir şey de bulamadı. Bazen karşıdaki nasıl konuşursa, nasıl davranırsa kendisinin de buna hemen uyduğunu, karşısındaki gibi şeyler söyleyip, karşısındakine benzer hareketler yaptığını düşünür ama buna canını sıkmazdı. Burak’ı diğerlerinden ayıran bir şey muhakkak olmalıydı, bir ilginç yan, yalnızca ona has bir şey olmalıydı. ‘Yok,’ diye düşündü. ‘Bu hayatta hiçbir amacım da yok.’"

Kapat