Mimarlık: Aklın Mekan Maceraları

Stok Kodu:
9786257035217
Boyut:
16.5x24
Sayfa Sayısı:
288
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%20 indirimli
850,00TL
680,00TL
Taksitli fiyat: 12 x 72,31TL
Havale/EFT ile: 666,40TL
Temin süresi 6 gündür.
9786257035217
920264
Mimarlık: Aklın Mekan Maceraları
Mimarlık: Aklın Mekan Maceraları
680.00

Mimarlık nedir? Planlar ve çizimler mi? Yoksa mutlu bir yaşamı mimarların zihinlerinde nasıl canlandırdıkları mı? Kataloglardan, satış ofislerinden satın alınan evler mi? 
Mimarlığın boşluğu estetik ürünlerle doldurmak olmadığını biliyoruz. İnsan etkinliğinin ileri ürünlerinden biri olduğu halde bağrında yer aldığı toplumdan da kopuk değildir. Topluma ilişkin bilgiler taşır. İtalya’da Rönesans düşüncesinden itibaren mimarlığın “mekânsal bir akla” dayandığını, bu aklın gereklerini karşıladığını biliyoruz. Hayran kalıyoruz bu akla ama endişeye de kapılmıyor değiliz. 
Henri Raymond çalışmasının ilk bölümünde Ferdinand de Saussure, Bruno Zevi, Le Corbusier, Francastel, Immanuel Kant, Françoise Choay, Claude Lévi-Strauss,vb.’den geçerek Leonardo da Vinci’den Bourdieu’ye kadar mimarlığın, sanat tarihinin, etnolojinin ve felsefenin büyük isimlerini ağırlıyor ve farklı mimarlık anlayışları temelinde mekâna ilişkin ideolojilerini ortaya koyuyor. 
İkinci bölümdeyse mimarlığın asıl paradoksuna, yani ana işlevi gündelik yaşam olmasına rağmen bir yandan da gündelik yaşamın gereklerinden kaçıp kurtulmaya çabalamasına eğiliyor. Yaşamortam sakinlerinin görüşlerinin alınmadığına, yaratılan mekâna kendilerini bir şekilde uyarlamaları gerektiğine dikkat çekiyor. Bu bağlamda, mimarlar ve kent planlamacıları tarafından üretilen biçimlerin geçerliliğini tartışıyor. 
Üçüncü bölümde yaşamortam sakininin mimari bir eserde yaşarken hissettikleri, cepheyi nasıl algıladığı, içeriyi nasıl tanımladığı tanıklıklarla aktarılmaktadır. Böylece kişinin kendine ait bir mekânı nasıl oluşturduğu ve içine sindirdiği açığa çıkmaktadır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 680,00    680,00   
3 247,70    743,10   
6 130,78    784,65   
9 91,81    826,27   
12 72,31    867,75   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 680,00    680,00   
3 247,70    743,10   
6 130,78    784,65   
9 91,81    826,27   
12 72,31    867,75   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 680,00    680,00   
3 247,70    743,10   
6 130,78    784,65   
9 91,81    826,27   
12 72,31    867,75   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 680,00    680,00   
3 247,70    743,10   
6 130,78    784,65   
9 91,81    826,27   
12 72,31    867,75   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 680,00    680,00   
3 247,70    743,10   
6 130,78    784,65   
9 91,81    826,27   
12 72,31    867,75   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 680,00    680,00   
3 247,70    743,10   
6 130,78    784,65   
9 91,81    826,27   
12 72,31    867,75   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 680,00    680,00   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

Mimarlık nedir? Planlar ve çizimler mi? Yoksa mutlu bir yaşamı mimarların zihinlerinde nasıl canlandırdıkları mı? Kataloglardan, satış ofislerinden satın alınan evler mi? 
Mimarlığın boşluğu estetik ürünlerle doldurmak olmadığını biliyoruz. İnsan etkinliğinin ileri ürünlerinden biri olduğu halde bağrında yer aldığı toplumdan da kopuk değildir. Topluma ilişkin bilgiler taşır. İtalya’da Rönesans düşüncesinden itibaren mimarlığın “mekânsal bir akla” dayandığını, bu aklın gereklerini karşıladığını biliyoruz. Hayran kalıyoruz bu akla ama endişeye de kapılmıyor değiliz. 
Henri Raymond çalışmasının ilk bölümünde Ferdinand de Saussure, Bruno Zevi, Le Corbusier, Francastel, Immanuel Kant, Françoise Choay, Claude Lévi-Strauss,vb.’den geçerek Leonardo da Vinci’den Bourdieu’ye kadar mimarlığın, sanat tarihinin, etnolojinin ve felsefenin büyük isimlerini ağırlıyor ve farklı mimarlık anlayışları temelinde mekâna ilişkin ideolojilerini ortaya koyuyor. 
İkinci bölümdeyse mimarlığın asıl paradoksuna, yani ana işlevi gündelik yaşam olmasına rağmen bir yandan da gündelik yaşamın gereklerinden kaçıp kurtulmaya çabalamasına eğiliyor. Yaşamortam sakinlerinin görüşlerinin alınmadığına, yaratılan mekâna kendilerini bir şekilde uyarlamaları gerektiğine dikkat çekiyor. Bu bağlamda, mimarlar ve kent planlamacıları tarafından üretilen biçimlerin geçerliliğini tartışıyor. 
Üçüncü bölümde yaşamortam sakininin mimari bir eserde yaşarken hissettikleri, cepheyi nasıl algıladığı, içeriyi nasıl tanımladığı tanıklıklarla aktarılmaktadır. Böylece kişinin kendine ait bir mekânı nasıl oluşturduğu ve içine sindirdiği açığa çıkmaktadır.

Kapat