Mukaddime-i Harabat

Stok Kodu:
9786257254977
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
88
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
%20 indirimli
156,00TL
124,80TL
Taksitli fiyat: 12 x 13,27TL
Havale/EFT ile: 122,30TL
Temin süresi 6 gündür.
9786257254977
476836
Mukaddime-i Harabat
Mukaddime-i Harabat
124.80

Harâbât, Ziyâ Paşa’nın Türk, Arap ve Acem şairlerinden seçme şiirlerle meydana getirdiği üç ciltlik antoloji eseridir. O dönemde eserlerin ön sözlerinde dil, edebiyat, tiyatro, sanat gibi konular üzerine fikir beyan etmek modaydı. Bu sebeple bazı eserlerin ön sözünün şöhreti, eserin kendisini dahi aşmıştır. Ziyâ Paşa da Harâbât’ın ilk sayfalarına böyle bir mukaddime iliştirmiştir.

Bu ön söz Harâbât neşredildikten sonra da müstakil bir kitap olarak ayrıca basılan Mukaddime-i Harâbât’tır. Burada Ziyâ Paşa dil ve edebiyatla alakalı çok mühim sözler sarf etmiş, eski edebiyatı ve eski edebiyatın mazmunlarını, abartılı teşbihlerini, ağır dilini övmüştür. Ziyâ Paşa’nın edebiyatta, sanatta yenileşme hareketine aykırı bir tavır ile eski edebiyatı övmesi, bilhassa Namık Kemal tarafından çok ağır bir itiraza uğramasıyla neticelenmiştir.

Hâlbuki Mukaddime-i Harâbât’ta yazdıklarının aksine Hürriyet gazetesinde neşredilen “Şiir ve İnşâ” makalesinde daha farklı fikirlere rast geliyoruz. Hiç şüphe yok ki “Şiir ve İnşâ” makalesinde ilan edilen fikirler Türk dili ve edebiyatı açısından çok mühim bir basamaktır. Türk dilinin Arapça ve Farsça kelimelerle anlaşılamaz bir hâle geldiğini, her kâtibin farklı imlalar kullanmasından dolayı yazıda da büyük bir karmaşanın doğduğunu, bir mektup dahi yazılamaz hâle geldiğini anlatmaktadır. Buna çare olarak İstanbul çevresinde ve Anadolu’da konuşulan dile dönmemiz gerektiğini söylemektedir. Hatta daha da ileriye giderek aruzun yanında garip kalmış bizim o öksüz hecemizi güzel sözlerle övmektedir.

Bu çalışma da hatasıyla doğrusuyla Türk tarihinin ve Türk düşünce hayatının büyük adamlarından Ziyâ Paşa’nın bu iki mühim yazısını Latin kökenli Türk alfabesine aktarmakta ve müstakil bir kitap hâlinde sunmaktadır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 124,80    124,80   
3 45,46    136,38   
6 24,00    144,01   
9 16,85    151,64   
12 13,27    159,26   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 124,80    124,80   
3 45,46    136,38   
6 24,00    144,01   
9 16,85    151,64   
12 13,27    159,26   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 124,80    124,80   
3 45,46    136,38   
6 24,00    144,01   
9 16,85    151,64   
12 13,27    159,26   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 124,80    124,80   
3 45,46    136,38   
6 24,00    144,01   
9 16,85    151,64   
12 13,27    159,26   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 124,80    124,80   
3 45,46    136,38   
6 24,00    144,01   
9 16,85    151,64   
12 13,27    159,26   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 124,80    124,80   
3 45,46    136,38   
6 24,00    144,01   
9 16,85    151,64   
12 13,27    159,26   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 124,80    124,80   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

Harâbât, Ziyâ Paşa’nın Türk, Arap ve Acem şairlerinden seçme şiirlerle meydana getirdiği üç ciltlik antoloji eseridir. O dönemde eserlerin ön sözlerinde dil, edebiyat, tiyatro, sanat gibi konular üzerine fikir beyan etmek modaydı. Bu sebeple bazı eserlerin ön sözünün şöhreti, eserin kendisini dahi aşmıştır. Ziyâ Paşa da Harâbât’ın ilk sayfalarına böyle bir mukaddime iliştirmiştir.

Bu ön söz Harâbât neşredildikten sonra da müstakil bir kitap olarak ayrıca basılan Mukaddime-i Harâbât’tır. Burada Ziyâ Paşa dil ve edebiyatla alakalı çok mühim sözler sarf etmiş, eski edebiyatı ve eski edebiyatın mazmunlarını, abartılı teşbihlerini, ağır dilini övmüştür. Ziyâ Paşa’nın edebiyatta, sanatta yenileşme hareketine aykırı bir tavır ile eski edebiyatı övmesi, bilhassa Namık Kemal tarafından çok ağır bir itiraza uğramasıyla neticelenmiştir.

Hâlbuki Mukaddime-i Harâbât’ta yazdıklarının aksine Hürriyet gazetesinde neşredilen “Şiir ve İnşâ” makalesinde daha farklı fikirlere rast geliyoruz. Hiç şüphe yok ki “Şiir ve İnşâ” makalesinde ilan edilen fikirler Türk dili ve edebiyatı açısından çok mühim bir basamaktır. Türk dilinin Arapça ve Farsça kelimelerle anlaşılamaz bir hâle geldiğini, her kâtibin farklı imlalar kullanmasından dolayı yazıda da büyük bir karmaşanın doğduğunu, bir mektup dahi yazılamaz hâle geldiğini anlatmaktadır. Buna çare olarak İstanbul çevresinde ve Anadolu’da konuşulan dile dönmemiz gerektiğini söylemektedir. Hatta daha da ileriye giderek aruzun yanında garip kalmış bizim o öksüz hecemizi güzel sözlerle övmektedir.

Bu çalışma da hatasıyla doğrusuyla Türk tarihinin ve Türk düşünce hayatının büyük adamlarından Ziyâ Paşa’nın bu iki mühim yazısını Latin kökenli Türk alfabesine aktarmakta ve müstakil bir kitap hâlinde sunmaktadır.

Kapat