Ne Yalan Söyleyeyim - Salon Dergilerindeki Yazılar

Stok Kodu:
9789750854361
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
352
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%25 indirimli
130,00TL
97,50TL
Taksitli fiyat: 12 x 10,37TL
Havale/EFT ile: 95,55TL
Temin süresi 6 gündür.
9789750854361
632919
Ne Yalan Söyleyeyim - Salon Dergilerindeki Yazılar
Ne Yalan Söyleyeyim - Salon Dergilerindeki Yazılar
97.50

Ne Yalan Söyleyeyim’de Nurullah Ataç’ın hemen her konuya el attığı, klasik denemenin tüm özelliklerini taşıyan serbest yazıları bir araya geliyor. 1923-1942 yılları Aydabir, Resimli Her Şey, Her Şey, Foto Magazin, Resimli Hafta, Yeni Mecmua gibi belli başlı “salon” dergilerinde Ataç, şiirden müziğe, romandan sinemaya uzanıyor. Güncel yazınsal konuları, toplumsal sorunları ve bazı insanlık durumlarını yorumlarken kimi zaman karşı çıkışlarda bulunuyor; ancak Ataç’ın bilinen keskin, çatık kaşlı tabiatı değil de cana yakın, sokulgan, uysal yanı öne çıkıyor.

“Evrensel bir konu bağlamında, bir birey olarak Ataç’ın ne bildiğini gösterir bu yazılar. Tıpkı Montaigne’in düşüncelerini Eski Yunan’dan bazı sözler ve dizelerle ölçüp tartması, zenginleştirmesi gibi, Ataç da düşüncelerini Divan şiirinden dizelerle genişletir. Avrupa düşüncesiyle ‘terbiye’ edinmiş bir bilinç ve zevkle konuşur. Denemelerinde keskin bir gözlem ve dikkat, kolaylıkla fark edilir.”

Mehmet Can Doğan

Ne Yalan Söyleyeyim, Ataç’ı tüm içtenliğiyle bir kez daha okuruyla buluşturuyor.

“Konuşmamızın tatlı olmasını istersek kendi zevklerimizi değil, karşımızdakilerin zevkini düşünelim; yani onlara kendilerini göstermek fırsatını verelim. Onlar kendilerini beğendirmeye çalışmak imkânını buldukça bizi beğenirler. “Biz kibirli olmasak başkalarının kibri bizi yaralamaz.” Konuşmayı bilmek, kimsenin kibrini yaralamamayı bilmektir. Dünya denen bu “gösteriş pazarı” böyle kurulmuş, böyle gider.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 97,50    97,50   
3 35,52    106,55   
6 18,75    112,51   
9 13,16    118,47   
12 10,37    124,42   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 97,50    97,50   
3 35,52    106,55   
6 18,75    112,51   
9 13,16    118,47   
12 10,37    124,42   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 97,50    97,50   
3 35,52    106,55   
6 18,75    112,51   
9 13,16    118,47   
12 10,37    124,42   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 97,50    97,50   
3 35,52    106,55   
6 18,75    112,51   
9 13,16    118,47   
12 10,37    124,42   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 97,50    97,50   
3 35,52    106,55   
6 18,75    112,51   
9 13,16    118,47   
12 10,37    124,42   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 97,50    97,50   
3 35,52    106,55   
6 18,75    112,51   
9 13,16    118,47   
12 10,37    124,42   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 97,50    97,50   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

Ne Yalan Söyleyeyim’de Nurullah Ataç’ın hemen her konuya el attığı, klasik denemenin tüm özelliklerini taşıyan serbest yazıları bir araya geliyor. 1923-1942 yılları Aydabir, Resimli Her Şey, Her Şey, Foto Magazin, Resimli Hafta, Yeni Mecmua gibi belli başlı “salon” dergilerinde Ataç, şiirden müziğe, romandan sinemaya uzanıyor. Güncel yazınsal konuları, toplumsal sorunları ve bazı insanlık durumlarını yorumlarken kimi zaman karşı çıkışlarda bulunuyor; ancak Ataç’ın bilinen keskin, çatık kaşlı tabiatı değil de cana yakın, sokulgan, uysal yanı öne çıkıyor.

“Evrensel bir konu bağlamında, bir birey olarak Ataç’ın ne bildiğini gösterir bu yazılar. Tıpkı Montaigne’in düşüncelerini Eski Yunan’dan bazı sözler ve dizelerle ölçüp tartması, zenginleştirmesi gibi, Ataç da düşüncelerini Divan şiirinden dizelerle genişletir. Avrupa düşüncesiyle ‘terbiye’ edinmiş bir bilinç ve zevkle konuşur. Denemelerinde keskin bir gözlem ve dikkat, kolaylıkla fark edilir.”

Mehmet Can Doğan

Ne Yalan Söyleyeyim, Ataç’ı tüm içtenliğiyle bir kez daha okuruyla buluşturuyor.

“Konuşmamızın tatlı olmasını istersek kendi zevklerimizi değil, karşımızdakilerin zevkini düşünelim; yani onlara kendilerini göstermek fırsatını verelim. Onlar kendilerini beğendirmeye çalışmak imkânını buldukça bizi beğenirler. “Biz kibirli olmasak başkalarının kibri bizi yaralamaz.” Konuşmayı bilmek, kimsenin kibrini yaralamamayı bilmektir. Dünya denen bu “gösteriş pazarı” böyle kurulmuş, böyle gider.”

Kapat