Osmanlı’da Bir Papaz Günahkar Sofroni’nin Çileli Hayat Hikayesi 1739-1813

Stok Kodu:
9789758704330
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
80
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2016-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
110,00TL
82,50TL
Taksitli fiyat: 12 x 8,77TL
Havale/EFT ile: 80,85TL
Temin süresi 6 gündür.
9789758704330
503750
Osmanlı’da Bir Papaz
Osmanlı’da Bir Papaz Günahkar Sofroni’nin Çileli Hayat Hikayesi 1739-1813
82.50

“İstanbul’daki amcam vefat etti. Celep adetlerine göre ölen bir celebin alacaklarını oğlu toplardı. Amcamın ortakları ve alacaklıları kasaplardan alınması gereken paraları toplamaya bu nedenle beni gönderdiler. Ne var ki kasaplar bütün İstanbul’a ve Anadolu yakasına dağılmış haldeydiler. Bir gün ortaklardan biriyle Anadolu tarafına gitmek ve sandalla geçmek üzere kıyıya yöneldik. Sandallar sultan saraylarının bulunduğu yerdeydi.Üsküdar’a yakın bir yerde oldukları için sandalla geçmek niyetiyle oraya doğru yürüdük. Yürürken büyük bir kalabalıkla karşılaştık. İki pehlivan güreşiyordu. Arkalarında yüksek saraylar vardı. Bilmem ama belki sultanın ta kendisi de oradaydı. Güreş tamamlandığında bütün insanlar sultan saraylarına doğru hareket etti. Onlarla birlikte biz de yürüdük ve kendimizi sultan kapısıyla sultan sandallarının bağlı olduğu Yalı Köşkü arasında bulduk.” Bu satırların yazarı, 1739-1813 yılları arasında yaşamış, Osmanlı Tebaası bir Bulgar papaz. Balkanları hallaç pamuğu gibi atan Osmanlı-Rus Savaşları, veba salgınları ve Pazvantoğlu ayaklanmasının ortasında köy papazlığından piskoposluğa uzanan sürükleyici bir özyaşamöyküsü. Kendi tanımıyla “günahkar” Sofroni, yaşamöyküsünü kaleme alırken, okuduğu kalın kitaplardaki yaşam ve mücadele örneklerini bir yana bırakıp, doğal insanlık hallerine öncelik tanımış: sapık erkekleri, büyücü kocakarıları, köy basan eşkiyaları, Bulgar kızına aşık Giray Han’ın öfkesini bu vahşi can pazarındaki yaşam mücadelesini tesvir eden hikayesine yerleştirmiş. 18. yüzyıl Osmanlı taşrasında yaşamış ve hayatını vaazlarla geçirmiş bir papazın dilinden asla beklemediğimiz bir çıplaklıkla tanık olduğu çarpıcı olarlardan bahsetmiş. Sofroni’nin hikayesi, 1861’deki ilk Bulgarca yayınından 142 yıl sonra Türkçe’de. Ünlü Balkan tarihçisi Vera Mutafçiyeva’nın Sofroni Kitabı adlı eserinden seçilen bölümler de, kitabın eki olarak okura yol gösteriyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 82,50    82,50   
3 30,05    90,16   
6 15,87    95,20   
9 11,14    100,25   
12 8,77    105,28   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 82,50    82,50   
3 30,05    90,16   
6 15,87    95,20   
9 11,14    100,25   
12 8,77    105,28   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 82,50    82,50   
3 30,05    90,16   
6 15,87    95,20   
9 11,14    100,25   
12 8,77    105,28   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 82,50    82,50   
3 30,05    90,16   
6 15,87    95,20   
9 11,14    100,25   
12 8,77    105,28   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 82,50    82,50   
3 30,05    90,16   
6 15,87    95,20   
9 11,14    100,25   
12 8,77    105,28   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 82,50    82,50   
3 30,05    90,16   
6 15,87    95,20   
9 11,14    100,25   
12 8,77    105,28   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 82,50    82,50   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

“İstanbul’daki amcam vefat etti. Celep adetlerine göre ölen bir celebin alacaklarını oğlu toplardı. Amcamın ortakları ve alacaklıları kasaplardan alınması gereken paraları toplamaya bu nedenle beni gönderdiler. Ne var ki kasaplar bütün İstanbul’a ve Anadolu yakasına dağılmış haldeydiler. Bir gün ortaklardan biriyle Anadolu tarafına gitmek ve sandalla geçmek üzere kıyıya yöneldik. Sandallar sultan saraylarının bulunduğu yerdeydi.Üsküdar’a yakın bir yerde oldukları için sandalla geçmek niyetiyle oraya doğru yürüdük. Yürürken büyük bir kalabalıkla karşılaştık. İki pehlivan güreşiyordu. Arkalarında yüksek saraylar vardı. Bilmem ama belki sultanın ta kendisi de oradaydı. Güreş tamamlandığında bütün insanlar sultan saraylarına doğru hareket etti. Onlarla birlikte biz de yürüdük ve kendimizi sultan kapısıyla sultan sandallarının bağlı olduğu Yalı Köşkü arasında bulduk.” Bu satırların yazarı, 1739-1813 yılları arasında yaşamış, Osmanlı Tebaası bir Bulgar papaz. Balkanları hallaç pamuğu gibi atan Osmanlı-Rus Savaşları, veba salgınları ve Pazvantoğlu ayaklanmasının ortasında köy papazlığından piskoposluğa uzanan sürükleyici bir özyaşamöyküsü. Kendi tanımıyla “günahkar” Sofroni, yaşamöyküsünü kaleme alırken, okuduğu kalın kitaplardaki yaşam ve mücadele örneklerini bir yana bırakıp, doğal insanlık hallerine öncelik tanımış: sapık erkekleri, büyücü kocakarıları, köy basan eşkiyaları, Bulgar kızına aşık Giray Han’ın öfkesini bu vahşi can pazarındaki yaşam mücadelesini tesvir eden hikayesine yerleştirmiş. 18. yüzyıl Osmanlı taşrasında yaşamış ve hayatını vaazlarla geçirmiş bir papazın dilinden asla beklemediğimiz bir çıplaklıkla tanık olduğu çarpıcı olarlardan bahsetmiş. Sofroni’nin hikayesi, 1861’deki ilk Bulgarca yayınından 142 yıl sonra Türkçe’de. Ünlü Balkan tarihçisi Vera Mutafçiyeva’nın Sofroni Kitabı adlı eserinden seçilen bölümler de, kitabın eki olarak okura yol gösteriyor.

Kapat