2009 yılında kaybettiğimiz Prof. Dr. Haydar Kazgan, Türkiye’de finans tarihi alanındaki çalışmaların önünü açıp bu alanda temel başvuru yapıtları sayılacak ürünler ortaya koydu. Ağırlıklı olarak para, banka, sanayi ve şirketleşme tarihi alanında yapıtlar veren Kazgan, çalışmalarına tarihsel bir boyut katarak sağlam bir dayanak noktası kazandırırken, günümüz gelişmelerine geçmişin deneyimleri ışığında bakabilmemizin önünü açtı.
“Osmanlı İmparatorluğu’nda Tanzimat’ın ilanından sonra hukuki, siyasi, askerî değişme ve gelişmelerin yanı sıra ekonomik gidişatı hiç olmazsa bazı örnekler vermek suretiyle okuyuculara ve ilgililere aktarmak bu kitabın ana hedefini oluşturmaktadır.
Doğal olarak, ulaşabildiğimiz kaynaklar konuyu tamamen açıklama bakımından yeterli değildir. Çünkü, kütüphanelerimiz maalesef özellikle ekonomi alanında tarihi araştırma yapmak isteyenlere pek az yardımcı olabilmektedir. Örneğin Tanzimat’tan bu yana kurulan anonim şirketlerin mukavele ve tüzüklerini, ancak mukavelat mecmualarında bulmak kabildir ve maalesef bu mecmualar en önemli kütüphanelerimizde bile yoktur ve bu eksikliğin farkına ancak benim başvurum üzerine varılmıştır. Oysa Osmanlı İmparatorluğu’ndaki kayıt sistemine dünyanın hiçbir yerinde rastlanmaz. Hiçbir Batı ülkesinde şirketlerin kurulmuş mukavele ve tüzüklerinin devlet tarafından düzenli bir şekilde yayımlanması görülmüş şey değildir. Hâlbuki Osmanlı İmparatorluğu’nda daha da ileriye gidilmiş ve belirli bir iş yerinde belirli bir işi yapmak üzere tezkere almakla ilgili bakanlığa başvuranlar bile aynı bakanlığın aylık dergisinde ayrıntılı bir şekilde yayımlanmıştır. Fakat yukarıda sözünü ettiğimiz gibi bu dergilerin hiçbiri kütüphanelerimizde mevcut değildir veya tasnif edilmediği için ilgililere ulaştırılması mümkün olamamaktadır. Ancak biz özel çabamızla bu mecmuaların birkaçını elde ettik.
Osmanlı İmparatorluğu’nda her türlü sınai girişime yer verdiğim bu araştırma bu görüntüsüyle bir monografiler ve yorumlar dizisidir. Bu nedenle giriş olarak “Osmanlı İmparatorluğu’nda Sanayileşememenin Nedenleri” hakkında yirmi yıla varan araştırma sonucu ortaya çıkarabildiğim bazı sonuçları sunmaya, ayrıca döneme ait birçok evrak, fatura, makbuz, gravür, hisse senedi ve diğer görsel malzemeyle kitabı görsel yönden zengin kılmaya çalıştım.
Bu konu birçok kimse tarafından değişik şekilde yorumlandığı için, 19. asır boyunca sanayileşme dışında kaldığı hâlde, ekonomisini bir bakıma canlı tutabilen Osmanlı Devleti’nin, bu yönünü de sanayileşmeye bir alternatif olarak kabul etmek gerekebilir. Biz, bu konuyu çeşitli yazılarımızda ele alarak bir Osmanlı merkantilizmi üzerinde durduk. Gerçekten de özellikle 19. asrın ortalarından Birinci Dünya Savaşı’na kadar geçen zamanda ve hatta 1930’lara kadar, ekonomiyi canlı tutan bir merkantilist hareketi gözlemek mümkündür.
Özellikle dış ticarete, transit ticarete, komisyonculuğa ve çağdaş tabirle pazarlamaya dayanan faaliyetlerle, ekonomiye kaynak yaratıldığı bir gerçektir. Bunun en basit yoldan ispatı, ithalatın ihracatı aşması sebebiyle ortaya çıkan açığın dış borçlanmayla kapatılmayıp, tersine, daha güçlü bir kaynak bulunmuş olmasıdır. Bu kaynak da, Osmanlı merkantilizmidir.
Monografi ve yorumlardan oluşan bu kitapta, özellikle lisan konusu birçok okuyucuyu bazı tenkitlere sevk edebilir. Yüzyılı aşkın bir zaman içinde Osmanlıcadan bugünkü Türkçeye gelinceye kadar kelime, gramer ve sentaks o kadar değişmiştir ki, ben eski metinleri okuya okuya konuşma lisanımı bile bugünde tutamıyorum. Hatta zaman zaman yakınlarım ve öğrencilerim beni ikaz bile ediyorlar, fakat şurası iyi bilinmelidir ki, hiçbir lisan Türkçenin bu son yıllarda yaşadığı dramı yaşamamıştır. Bu dramatik gelişmelerden benim gibileri mesul tutmak biraz haksızlık değil mi diye düşünüyorum.”
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 937,50 | 937,50 |
3 | 341,50 | 1.024,50 |
6 | 180,30 | 1.081,78 |
9 | 126,57 | 1.139,16 |
12 | 99,70 | 1.196,34 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 937,50 | 937,50 |
3 | 341,50 | 1.024,50 |
6 | 180,30 | 1.081,78 |
9 | 126,57 | 1.139,16 |
12 | 99,70 | 1.196,34 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 937,50 | 937,50 |
3 | 341,50 | 1.024,50 |
6 | 180,30 | 1.081,78 |
9 | 126,57 | 1.139,16 |
12 | 99,70 | 1.196,34 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 937,50 | 937,50 |
3 | 341,50 | 1.024,50 |
6 | 180,30 | 1.081,78 |
9 | 126,57 | 1.139,16 |
12 | 99,70 | 1.196,34 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 937,50 | 937,50 |
3 | 341,50 | 1.024,50 |
6 | 180,30 | 1.081,78 |
9 | 126,57 | 1.139,16 |
12 | 99,70 | 1.196,34 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 937,50 | 937,50 |
3 | 341,50 | 1.024,50 |
6 | 180,30 | 1.081,78 |
9 | 126,57 | 1.139,16 |
12 | 99,70 | 1.196,34 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 937,50 | 937,50 |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |
12 | - | - |
2009 yılında kaybettiğimiz Prof. Dr. Haydar Kazgan, Türkiye’de finans tarihi alanındaki çalışmaların önünü açıp bu alanda temel başvuru yapıtları sayılacak ürünler ortaya koydu. Ağırlıklı olarak para, banka, sanayi ve şirketleşme tarihi alanında yapıtlar veren Kazgan, çalışmalarına tarihsel bir boyut katarak sağlam bir dayanak noktası kazandırırken, günümüz gelişmelerine geçmişin deneyimleri ışığında bakabilmemizin önünü açtı.
“Osmanlı İmparatorluğu’nda Tanzimat’ın ilanından sonra hukuki, siyasi, askerî değişme ve gelişmelerin yanı sıra ekonomik gidişatı hiç olmazsa bazı örnekler vermek suretiyle okuyuculara ve ilgililere aktarmak bu kitabın ana hedefini oluşturmaktadır.
Doğal olarak, ulaşabildiğimiz kaynaklar konuyu tamamen açıklama bakımından yeterli değildir. Çünkü, kütüphanelerimiz maalesef özellikle ekonomi alanında tarihi araştırma yapmak isteyenlere pek az yardımcı olabilmektedir. Örneğin Tanzimat’tan bu yana kurulan anonim şirketlerin mukavele ve tüzüklerini, ancak mukavelat mecmualarında bulmak kabildir ve maalesef bu mecmualar en önemli kütüphanelerimizde bile yoktur ve bu eksikliğin farkına ancak benim başvurum üzerine varılmıştır. Oysa Osmanlı İmparatorluğu’ndaki kayıt sistemine dünyanın hiçbir yerinde rastlanmaz. Hiçbir Batı ülkesinde şirketlerin kurulmuş mukavele ve tüzüklerinin devlet tarafından düzenli bir şekilde yayımlanması görülmüş şey değildir. Hâlbuki Osmanlı İmparatorluğu’nda daha da ileriye gidilmiş ve belirli bir iş yerinde belirli bir işi yapmak üzere tezkere almakla ilgili bakanlığa başvuranlar bile aynı bakanlığın aylık dergisinde ayrıntılı bir şekilde yayımlanmıştır. Fakat yukarıda sözünü ettiğimiz gibi bu dergilerin hiçbiri kütüphanelerimizde mevcut değildir veya tasnif edilmediği için ilgililere ulaştırılması mümkün olamamaktadır. Ancak biz özel çabamızla bu mecmuaların birkaçını elde ettik.
Osmanlı İmparatorluğu’nda her türlü sınai girişime yer verdiğim bu araştırma bu görüntüsüyle bir monografiler ve yorumlar dizisidir. Bu nedenle giriş olarak “Osmanlı İmparatorluğu’nda Sanayileşememenin Nedenleri” hakkında yirmi yıla varan araştırma sonucu ortaya çıkarabildiğim bazı sonuçları sunmaya, ayrıca döneme ait birçok evrak, fatura, makbuz, gravür, hisse senedi ve diğer görsel malzemeyle kitabı görsel yönden zengin kılmaya çalıştım.
Bu konu birçok kimse tarafından değişik şekilde yorumlandığı için, 19. asır boyunca sanayileşme dışında kaldığı hâlde, ekonomisini bir bakıma canlı tutabilen Osmanlı Devleti’nin, bu yönünü de sanayileşmeye bir alternatif olarak kabul etmek gerekebilir. Biz, bu konuyu çeşitli yazılarımızda ele alarak bir Osmanlı merkantilizmi üzerinde durduk. Gerçekten de özellikle 19. asrın ortalarından Birinci Dünya Savaşı’na kadar geçen zamanda ve hatta 1930’lara kadar, ekonomiyi canlı tutan bir merkantilist hareketi gözlemek mümkündür.
Özellikle dış ticarete, transit ticarete, komisyonculuğa ve çağdaş tabirle pazarlamaya dayanan faaliyetlerle, ekonomiye kaynak yaratıldığı bir gerçektir. Bunun en basit yoldan ispatı, ithalatın ihracatı aşması sebebiyle ortaya çıkan açığın dış borçlanmayla kapatılmayıp, tersine, daha güçlü bir kaynak bulunmuş olmasıdır. Bu kaynak da, Osmanlı merkantilizmidir.
Monografi ve yorumlardan oluşan bu kitapta, özellikle lisan konusu birçok okuyucuyu bazı tenkitlere sevk edebilir. Yüzyılı aşkın bir zaman içinde Osmanlıcadan bugünkü Türkçeye gelinceye kadar kelime, gramer ve sentaks o kadar değişmiştir ki, ben eski metinleri okuya okuya konuşma lisanımı bile bugünde tutamıyorum. Hatta zaman zaman yakınlarım ve öğrencilerim beni ikaz bile ediyorlar, fakat şurası iyi bilinmelidir ki, hiçbir lisan Türkçenin bu son yıllarda yaşadığı dramı yaşamamıştır. Bu dramatik gelişmelerden benim gibileri mesul tutmak biraz haksızlık değil mi diye düşünüyorum.”