Panayırda

Stok Kodu:
9786052601563
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
136
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%20 indirimli
175,00TL
140,00TL
Taksitli fiyat: 12 x 14,89TL
Havale/EFT ile: 137,20TL
Temin süresi 6 gündür.
9786052601563
545992
Panayırda
Panayırda
140.00

Öykü ile şiirin birlikte uyuduğu bir kitap Panayırda!

Bu kitapta birbirine uymaz görünen tüm parçalar birleşiyor. Afrika'nın Tanrı Dağı'na tapan kabilesinden, Viktorya Dönemi İngilteresinde yaşayan bir uşağa; Balkan şarkıları yükselen köhne bir tavernadan, Anadolu'nun çay kokulu evlerine; Kuzey Avrupa'nın sık ormanlarından, Halep'in bakır cezvelerinde Türk kahvesi fokurdayan meydanına. Yüzyıllar öncesinden bugüne, bugünden yıllar sonrasına… Aysu Arslantürk, Batı'nın varoluşsal sancılarına, ümitsiz serzenişlerine sırtını dönüyor. Gerçek bir cevap arayışı ile yedi öyküde zihni zorlayan bir dünya gezintisine çıkarıyor okuru ve her öyküyü takip eden yedi şiirle, tasavvufu yeniden yorumlayarak coğrafyamıza bırakıyor.

Arslantürk, günümüzün sıkıntılı edebiyatından biraz olsun uzaklaşıp kadim sorgulamalar içeren Doğu kültürünün çok bilimli, çok kültürlü yapısına yaslıyor metnini. Biçimsel olarak yedi basamaklı düz bir çizgide ilerleyen kitabın sunduğu akıl oyunları sema etmenin yahut bir incirin yapısının içerdiği çokluğu önemsiyor. Panayırda, alt metinleri bağlamında zengin ve kat kat açılabilen bir öykü kitabı… Yazarın okurla da bir derdi var; okuyucunun kendini bırakmasını istiyor, tarlalarla gök yer değiştirinceye kadar hem de. “Mavi buğdaylar” ayırdığımız her şeyi birleştirmemiz için bir davet. Batı kültürü ve davranışına hâkimiyetini belli eden ve yüzünü Doğu'ya dönen metinlerde, bir ödünç alma değil yazarın yaptığı, tuttuğu kavrama, elinin izi çıkıyor.

Yazar ve okuru arasında muhteşem bir boşluk var; bir uyanış, bir aydınlanma, bir birlik daveti ile sunulan eserlerde okur, serbest! Düşünme alanı geniş ve katmanlı. Taverna öyküsü biterken kulağınızda üç el silah sesi ile kalıyorsunuz, karakterlerden kimi yaşatmak istediğiniz size bırakılıyor.

Kitabı bir panayıra çeviren, aslında eserlerdeki örtülü göndermeler. Tüccarların selamlaştığı “mülahham at sineği”nin Sokrates olduğunu, “Siyah ipliği olmayan kilimi dokuyan kimin annesi?” dizesini okurken Anadolu'da siyah ipliğin hüznü temsil ettiğini, Anma'yı okurken Kraliçe Viktorya dönemine hakim olmanın öyküyü ters yüz edebileceğini, “Berimsel yıkılacaklar” dizesindeki ‘berim' sözcüğünün ODTÜ'lü bir hocanın bilişim alanında ‘computing'e alternatif olarak Türkçe'ye kazandırmaya çalıştığı bir sözcük olduğunu, Tanrı Dağı'nda tanrıların mabedi ile karşılaşmak için bu yüksek dağa tırmanan bir Afrikalının yaşadıklarının aslında dağcıların yüksek irtifada yaşadıklarına ne kadar paralel olduğunu fark etmek, yeni nesil edebiyatçılara bakış açısını değiştiriyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 140,00    140,00   
3 51,00    152,99   
6 26,92    161,55   
9 18,90    170,11   
12 14,89    178,65   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 140,00    140,00   
3 51,00    152,99   
6 26,92    161,55   
9 18,90    170,11   
12 14,89    178,65   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 140,00    140,00   
3 51,00    152,99   
6 26,92    161,55   
9 18,90    170,11   
12 14,89    178,65   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 140,00    140,00   
3 51,00    152,99   
6 26,92    161,55   
9 18,90    170,11   
12 14,89    178,65   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 140,00    140,00   
3 51,00    152,99   
6 26,92    161,55   
9 18,90    170,11   
12 14,89    178,65   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 140,00    140,00   
3 51,00    152,99   
6 26,92    161,55   
9 18,90    170,11   
12 14,89    178,65   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 140,00    140,00   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

Öykü ile şiirin birlikte uyuduğu bir kitap Panayırda!

Bu kitapta birbirine uymaz görünen tüm parçalar birleşiyor. Afrika'nın Tanrı Dağı'na tapan kabilesinden, Viktorya Dönemi İngilteresinde yaşayan bir uşağa; Balkan şarkıları yükselen köhne bir tavernadan, Anadolu'nun çay kokulu evlerine; Kuzey Avrupa'nın sık ormanlarından, Halep'in bakır cezvelerinde Türk kahvesi fokurdayan meydanına. Yüzyıllar öncesinden bugüne, bugünden yıllar sonrasına… Aysu Arslantürk, Batı'nın varoluşsal sancılarına, ümitsiz serzenişlerine sırtını dönüyor. Gerçek bir cevap arayışı ile yedi öyküde zihni zorlayan bir dünya gezintisine çıkarıyor okuru ve her öyküyü takip eden yedi şiirle, tasavvufu yeniden yorumlayarak coğrafyamıza bırakıyor.

Arslantürk, günümüzün sıkıntılı edebiyatından biraz olsun uzaklaşıp kadim sorgulamalar içeren Doğu kültürünün çok bilimli, çok kültürlü yapısına yaslıyor metnini. Biçimsel olarak yedi basamaklı düz bir çizgide ilerleyen kitabın sunduğu akıl oyunları sema etmenin yahut bir incirin yapısının içerdiği çokluğu önemsiyor. Panayırda, alt metinleri bağlamında zengin ve kat kat açılabilen bir öykü kitabı… Yazarın okurla da bir derdi var; okuyucunun kendini bırakmasını istiyor, tarlalarla gök yer değiştirinceye kadar hem de. “Mavi buğdaylar” ayırdığımız her şeyi birleştirmemiz için bir davet. Batı kültürü ve davranışına hâkimiyetini belli eden ve yüzünü Doğu'ya dönen metinlerde, bir ödünç alma değil yazarın yaptığı, tuttuğu kavrama, elinin izi çıkıyor.

Yazar ve okuru arasında muhteşem bir boşluk var; bir uyanış, bir aydınlanma, bir birlik daveti ile sunulan eserlerde okur, serbest! Düşünme alanı geniş ve katmanlı. Taverna öyküsü biterken kulağınızda üç el silah sesi ile kalıyorsunuz, karakterlerden kimi yaşatmak istediğiniz size bırakılıyor.

Kitabı bir panayıra çeviren, aslında eserlerdeki örtülü göndermeler. Tüccarların selamlaştığı “mülahham at sineği”nin Sokrates olduğunu, “Siyah ipliği olmayan kilimi dokuyan kimin annesi?” dizesini okurken Anadolu'da siyah ipliğin hüznü temsil ettiğini, Anma'yı okurken Kraliçe Viktorya dönemine hakim olmanın öyküyü ters yüz edebileceğini, “Berimsel yıkılacaklar” dizesindeki ‘berim' sözcüğünün ODTÜ'lü bir hocanın bilişim alanında ‘computing'e alternatif olarak Türkçe'ye kazandırmaya çalıştığı bir sözcük olduğunu, Tanrı Dağı'nda tanrıların mabedi ile karşılaşmak için bu yüksek dağa tırmanan bir Afrikalının yaşadıklarının aslında dağcıların yüksek irtifada yaşadıklarına ne kadar paralel olduğunu fark etmek, yeni nesil edebiyatçılara bakış açısını değiştiriyor.

Kapat