Porselen Yapımı Politikanın Yeni Bir Grameri İçin

Stok Kodu:
9786055159047
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
184
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Orijinal Adı:
Fabrique de Porcelaine: Four une Nouvelle Grammaire Du Politique
%25 indirimli
180,00TL
135,00TL
Taksitli fiyat: 12 x 14,36TL
Havale/EFT ile: 132,30TL
Temin süresi 6 gündür.
9786055159047
568028
Porselen Yapımı
Porselen Yapımı Politikanın Yeni Bir Grameri İçin
135.00

Öznelliğin politik inşasına (veya daha doğrusu politik öznellik üretimine, yani çokluk-yapmaya) karşılık düşen uzun güzergah bizim "fakirlik" dediğimiz bir paradokstan başlar. Fakirlik derken, fiziki ve maddi yoksunluğu, yani basitçe mahrumiyet durumunu değil, eksiklikleri ve mahrumiyetleri telafi etmek için ilişkiler ve işbirlikleri geliştirme ihtiyacında olma olgusunu kastediyoruz.

Gerçekten de ortak bir öznellik üretimi süreci bize göre iki temel gücün ilişkilenmesi yoluyla mümkündür. Birinci kuvvetten az evvel bahsettik: Klasik bir metaforla buna "fakirliğin gücü" diyebiliriz. Bu belli bir zamanda beliren ontolojik bir devamsızlık yoluyla kendini ortaya koyan bir kuvvettir: Bu, eğilimsel olarak mutlak bir yokluğun, güce açılan bir ihtiyacın, artık baskılanamayan bir arzunun zamanıdır. Fakirliğin gücü o halde, insanlık durumunun aslen hazır ve yatkın olduğu kategorilerin üzerinden sıçramanın gücüdür. Bu sıçrama daha önce görme fırsatı bulduğumuz üzere zaman zaman boşlukta ve boşluk üzerinde gerçekleşebilir: Elbette bir riske girmek anlamına gelir fakat, her durumda, hayal edilebilir hayat ve/veya özgürlük tercihleri bütününü kendi içinde taşır.

Sonuç itibarıyla fakirlikten ortak olanın ontolojik inşasına sevk eden artzamanlı, geçici bir güzergaha ihtiyaç vardır. Spinoza, cupiditas'ın (aşk, yani öznenin, eğer fakirse içinde taşıdığı güç geliştirme arzusu olarak) conatus'a kıyasla (fakirlik, kendi hayatını korumaya dair asli girişim), devamlılığını göstererek bunun bir tasvirini verir. Böylece birincil kuvvetten (fakirlik), ikinci güce (aşk) nasıl geçileceğini görmüş oluruz. Fakirlik için olduğu gibi "aşk" kelimesiyle de hem klasik (Platoncu) aşk metaforunun bir tekrarını, hem de bunun altüst edilmesini kastediyoruz: Platon'da ihtiyaç ve aşk organik olarak birbiriyle ilişkiliyken, bizse burada birinden diğerine geçişi sağlayan üretici devamlılık bağının (ve paradoksal olarak ontolojik sıçramanın) anlaşılması söz konusudur.

Böylelikle tamamen olumlu bir dönüm noktasına varıyoruz, zira fakirlik kısaca, varlığın mümkün bir çoğalmasına doğru bir açıklığı, gerilimi ifade eder. Bedenlerin ve/veya ortak olanın sürecinin devamsızlığına basit bir atıf yapmanın, şimdiye kadar bize sahici bir açıklık perspektifi sağlamadığı açıktır -zira bu atıf, sadece bizim kötü-oluşumuza vurgu yapıyordu-, buradaysa aksine fakirliğin ve aşkın kuvvetler, yani güçler olarak yeniden keşfi bize tutkulardan yola çıkarak olumlayıcı bir kaçış hattı, varlığın kendisini kat eden ve çokluk-yapmanın inşa ettiği telos'un maddileştirilmesini görünür kılan bir geçiş görmeyi sağlıyor. Nitekim çokluk-yapmaya bir devamlılık (felsefe için kuramsal, hareketler için entelektüel ve militan bir devamlılık) kazandırmamıza yardım edecek olan da tam olarak budur.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 135,00    135,00   
3 49,18    147,53   
6 25,96    155,78   
9 18,23    164,04   
12 14,36    172,27   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 135,00    135,00   
3 49,18    147,53   
6 25,96    155,78   
9 18,23    164,04   
12 14,36    172,27   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 135,00    135,00   
3 49,18    147,53   
6 25,96    155,78   
9 18,23    164,04   
12 14,36    172,27   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 135,00    135,00   
3 49,18    147,53   
6 25,96    155,78   
9 18,23    164,04   
12 14,36    172,27   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 135,00    135,00   
3 49,18    147,53   
6 25,96    155,78   
9 18,23    164,04   
12 14,36    172,27   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 135,00    135,00   
3 49,18    147,53   
6 25,96    155,78   
9 18,23    164,04   
12 14,36    172,27   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 135,00    135,00   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

Öznelliğin politik inşasına (veya daha doğrusu politik öznellik üretimine, yani çokluk-yapmaya) karşılık düşen uzun güzergah bizim "fakirlik" dediğimiz bir paradokstan başlar. Fakirlik derken, fiziki ve maddi yoksunluğu, yani basitçe mahrumiyet durumunu değil, eksiklikleri ve mahrumiyetleri telafi etmek için ilişkiler ve işbirlikleri geliştirme ihtiyacında olma olgusunu kastediyoruz.

Gerçekten de ortak bir öznellik üretimi süreci bize göre iki temel gücün ilişkilenmesi yoluyla mümkündür. Birinci kuvvetten az evvel bahsettik: Klasik bir metaforla buna "fakirliğin gücü" diyebiliriz. Bu belli bir zamanda beliren ontolojik bir devamsızlık yoluyla kendini ortaya koyan bir kuvvettir: Bu, eğilimsel olarak mutlak bir yokluğun, güce açılan bir ihtiyacın, artık baskılanamayan bir arzunun zamanıdır. Fakirliğin gücü o halde, insanlık durumunun aslen hazır ve yatkın olduğu kategorilerin üzerinden sıçramanın gücüdür. Bu sıçrama daha önce görme fırsatı bulduğumuz üzere zaman zaman boşlukta ve boşluk üzerinde gerçekleşebilir: Elbette bir riske girmek anlamına gelir fakat, her durumda, hayal edilebilir hayat ve/veya özgürlük tercihleri bütününü kendi içinde taşır.

Sonuç itibarıyla fakirlikten ortak olanın ontolojik inşasına sevk eden artzamanlı, geçici bir güzergaha ihtiyaç vardır. Spinoza, cupiditas'ın (aşk, yani öznenin, eğer fakirse içinde taşıdığı güç geliştirme arzusu olarak) conatus'a kıyasla (fakirlik, kendi hayatını korumaya dair asli girişim), devamlılığını göstererek bunun bir tasvirini verir. Böylece birincil kuvvetten (fakirlik), ikinci güce (aşk) nasıl geçileceğini görmüş oluruz. Fakirlik için olduğu gibi "aşk" kelimesiyle de hem klasik (Platoncu) aşk metaforunun bir tekrarını, hem de bunun altüst edilmesini kastediyoruz: Platon'da ihtiyaç ve aşk organik olarak birbiriyle ilişkiliyken, bizse burada birinden diğerine geçişi sağlayan üretici devamlılık bağının (ve paradoksal olarak ontolojik sıçramanın) anlaşılması söz konusudur.

Böylelikle tamamen olumlu bir dönüm noktasına varıyoruz, zira fakirlik kısaca, varlığın mümkün bir çoğalmasına doğru bir açıklığı, gerilimi ifade eder. Bedenlerin ve/veya ortak olanın sürecinin devamsızlığına basit bir atıf yapmanın, şimdiye kadar bize sahici bir açıklık perspektifi sağlamadığı açıktır -zira bu atıf, sadece bizim kötü-oluşumuza vurgu yapıyordu-, buradaysa aksine fakirliğin ve aşkın kuvvetler, yani güçler olarak yeniden keşfi bize tutkulardan yola çıkarak olumlayıcı bir kaçış hattı, varlığın kendisini kat eden ve çokluk-yapmanın inşa ettiği telos'un maddileştirilmesini görünür kılan bir geçiş görmeyi sağlıyor. Nitekim çokluk-yapmaya bir devamlılık (felsefe için kuramsal, hareketler için entelektüel ve militan bir devamlılık) kazandırmamıza yardım edecek olan da tam olarak budur.

Kapat