Şair İstanbul’daydı

Stok Kodu:
9789750408670
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
112
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-06
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%15 indirimli
125,00TL
106,25TL
Taksitli fiyat: 12 x 11,30TL
Havale/EFT ile: 104,13TL
Temin süresi 6 gündür.
9789750408670
472722
Şair İstanbul’daydı
Şair İstanbul’daydı
106.25

Şair İstanbul'daydı! Nâzım Hikmet'in pek bilinmeyen ve uzun yıllar günışığına çıkmayan bir yolculuğunu konu alıyor: Genç komünist şair, özellikle Ekim 1927 TKP tutuklamalarından sonra dağılan hücreleri bir anlamda yeniden ayağa kaldırmak için İlyiç vapuruyla İstanbul'a illegal bir yolculuk yapıyor. Yolculuk izlenimlerini de Moskova'daki Parti Dış Büro üyesi Hasan Âli Ediz'e yazdığı mektuplarda dile getiriyor. Birkiye bu mektuplardan yola çıkarak, daha geniş bir zaman dilimini kapsayan bir kurmaca oluşturuyor.

Yatağında sırtüstü yatıyordu kımıldamadan, küçük pencereden yıldızlar ışıldıyordu, güvertede yatıp şöyle yıldızlı gökyüzüne bakıp düşüncelere dalsaydı ya, bir ara gerçekten de ıslak ahşap zemine uzanıyordu ki gecenin nemi onu korkuttu, ciğerleri sorunluydu, bir de hasta olmak vardı, gerek yoktu, nasılsa günler sonra vapurun güvertesinde şiirlerini memleketinin suyuna havasına insanına doğru da haykırmıştı. Köprü'den gelen bir araba sesiyle hayallerden sıyrılıp etrafına baktığında yalnızdı; Kamarot ne zaman gitmişti, hiç fark etmemişti, yine dalıp gitmişim diye geçirdi içinden, bir gün daha bekleyecekti, bir gün daha, ertesi gün şehrine ayak basacaktı, evet basacaktı, basmalıydı, yoldaşlarını bulmalıydı, karanlıktan yararlanarak dışarıda olmanın keyfini çıkarabileceği kadar çıkarmış, sonra gecenin yarısında Marmara sularında hayalet gibi demirlemiş vapurda, tek başına da olsa yürüme hürriyetini tadarak kamarasına dönmüştü, birine görünme endişesi kalmamışsa da ışıklı gürültülü karşı kıyıların özlemini yüreğinde hissediyordu, bir gün daha sabretmeliydi, bir gün daha...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 106,25    106,25   
3 38,70    116,11   
6 20,43    122,60   
9 14,34    129,10   
12 11,30    135,59   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 106,25    106,25   
3 38,70    116,11   
6 20,43    122,60   
9 14,34    129,10   
12 11,30    135,59   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 106,25    106,25   
3 38,70    116,11   
6 20,43    122,60   
9 14,34    129,10   
12 11,30    135,59   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 106,25    106,25   
3 38,70    116,11   
6 20,43    122,60   
9 14,34    129,10   
12 11,30    135,59   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 106,25    106,25   
3 38,70    116,11   
6 20,43    122,60   
9 14,34    129,10   
12 11,30    135,59   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 106,25    106,25   
3 38,70    116,11   
6 20,43    122,60   
9 14,34    129,10   
12 11,30    135,59   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 106,25    106,25   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

Şair İstanbul'daydı! Nâzım Hikmet'in pek bilinmeyen ve uzun yıllar günışığına çıkmayan bir yolculuğunu konu alıyor: Genç komünist şair, özellikle Ekim 1927 TKP tutuklamalarından sonra dağılan hücreleri bir anlamda yeniden ayağa kaldırmak için İlyiç vapuruyla İstanbul'a illegal bir yolculuk yapıyor. Yolculuk izlenimlerini de Moskova'daki Parti Dış Büro üyesi Hasan Âli Ediz'e yazdığı mektuplarda dile getiriyor. Birkiye bu mektuplardan yola çıkarak, daha geniş bir zaman dilimini kapsayan bir kurmaca oluşturuyor.

Yatağında sırtüstü yatıyordu kımıldamadan, küçük pencereden yıldızlar ışıldıyordu, güvertede yatıp şöyle yıldızlı gökyüzüne bakıp düşüncelere dalsaydı ya, bir ara gerçekten de ıslak ahşap zemine uzanıyordu ki gecenin nemi onu korkuttu, ciğerleri sorunluydu, bir de hasta olmak vardı, gerek yoktu, nasılsa günler sonra vapurun güvertesinde şiirlerini memleketinin suyuna havasına insanına doğru da haykırmıştı. Köprü'den gelen bir araba sesiyle hayallerden sıyrılıp etrafına baktığında yalnızdı; Kamarot ne zaman gitmişti, hiç fark etmemişti, yine dalıp gitmişim diye geçirdi içinden, bir gün daha bekleyecekti, bir gün daha, ertesi gün şehrine ayak basacaktı, evet basacaktı, basmalıydı, yoldaşlarını bulmalıydı, karanlıktan yararlanarak dışarıda olmanın keyfini çıkarabileceği kadar çıkarmış, sonra gecenin yarısında Marmara sularında hayalet gibi demirlemiş vapurda, tek başına da olsa yürüme hürriyetini tadarak kamarasına dönmüştü, birine görünme endişesi kalmamışsa da ışıklı gürültülü karşı kıyıların özlemini yüreğinde hissediyordu, bir gün daha sabretmeliydi, bir gün daha...

Kapat