Gölgesi olmuş bir adamın bundan gayrı hayatında yine bir gölge olmasına da gerek yoktu zahir. Ama yine de ikisi de susmayı tercih etti.
Susmak; o da vaktiyle birçoğunun yaptığı “sus” fiilinden türeyen bir eylem. Çokları susarak vedalaştılar. Kimileri susmayı bile başaramadılar. Vakitsizlik dergâhından vakit olduran sevdaların, susarak vakti tükettiği bir zamansızlık. Hangi vakte esir kalmışsa o vakitte susmayı yeğlemiş bir avarelik rüzgârı. Şimdi susmanın vakti değildi belki ama konuşmak da fayda vermezdi. O da kendince günlerin, saatlerin yorgunu ama konuşmak yerine yazmayı bilmiş muharrir.
Mademki susmuştu, dili değil kelimeleri, cümleleri konuşsundu; varsın yine olsundu, kalem kâğıda anlatırdı olanı biteni. Yavaşça oturduğu yerden ayağa kalktı. Sustuğu dakikaları saymamıştı elbette…
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 49,50 | 49,50 |
3 | 18,03 | 54,09 |
6 | 9,52 | 57,12 |
9 | 6,68 | 60,15 |
12 | 5,26 | 63,17 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 49,50 | 49,50 |
3 | 18,03 | 54,09 |
6 | 9,52 | 57,12 |
9 | 6,68 | 60,15 |
12 | 5,26 | 63,17 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 49,50 | 49,50 |
3 | 18,03 | 54,09 |
6 | 9,52 | 57,12 |
9 | 6,68 | 60,15 |
12 | 5,26 | 63,17 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 49,50 | 49,50 |
3 | 18,03 | 54,09 |
6 | 9,52 | 57,12 |
9 | 6,68 | 60,15 |
12 | 5,26 | 63,17 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 49,50 | 49,50 |
3 | 18,03 | 54,09 |
6 | 9,52 | 57,12 |
9 | 6,68 | 60,15 |
12 | 5,26 | 63,17 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 49,50 | 49,50 |
3 | 18,03 | 54,09 |
6 | 9,52 | 57,12 |
9 | 6,68 | 60,15 |
12 | 5,26 | 63,17 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 49,50 | 49,50 |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |
12 | - | - |
Gölgesi olmuş bir adamın bundan gayrı hayatında yine bir gölge olmasına da gerek yoktu zahir. Ama yine de ikisi de susmayı tercih etti.
Susmak; o da vaktiyle birçoğunun yaptığı “sus” fiilinden türeyen bir eylem. Çokları susarak vedalaştılar. Kimileri susmayı bile başaramadılar. Vakitsizlik dergâhından vakit olduran sevdaların, susarak vakti tükettiği bir zamansızlık. Hangi vakte esir kalmışsa o vakitte susmayı yeğlemiş bir avarelik rüzgârı. Şimdi susmanın vakti değildi belki ama konuşmak da fayda vermezdi. O da kendince günlerin, saatlerin yorgunu ama konuşmak yerine yazmayı bilmiş muharrir.
Mademki susmuştu, dili değil kelimeleri, cümleleri konuşsundu; varsın yine olsundu, kalem kâğıda anlatırdı olanı biteni. Yavaşça oturduğu yerden ayağa kalktı. Sustuğu dakikaları saymamıştı elbette…