Şehrin Şeytanları Şiddet Hikayeleri Eşliğinde Bir İstanbul Gezintisi

Stok Kodu:
9786052604151
Boyut:
13.5x19.5
Sayfa Sayısı:
160
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%20 indirimli
155,00TL
124,00TL
Taksitli fiyat: 12 x 13,19TL
Havale/EFT ile: 121,52TL
Temin süresi 6 gündür.
9786052604151
893836
Şehrin Şeytanları
Şehrin Şeytanları Şiddet Hikayeleri Eşliğinde Bir İstanbul Gezintisi
124.00

“Hiçbir kültür ürünü yoktur ki, aynı zamanda bir barbarlık belgesi olmasın” diyordu Walter Benjamin. Milattan önce 700 yılından beri bir medeniyet şehri olagelen İstanbul da işte böyle iki yüzlü bir madalyon: Birinde göz alıcı saraylar, ihtişamlı mabetler, Boğaz sefaları, bayram eğlenceleri, erguvanlar, laleler, derya kuzusu lüferler var; diğerinde savaşlar ve katliamlar, isyanlar ve göç, sömürü ve yoksulluk. İstanbul’un bir Ayasofya’sı var, bir de Ayasofya’nın duvarına ismini kazıyan vandal Viking komutanı Halvdan’ı.
Hakan Sipahioğlu ilk öykü kitabı Kıyamet Ha Kıyamet’te geleneksel hikâye anlatıcılığını politik bir kara mizahla harmanlayarak gündelik hayatın içindeki felaketleri gün yüzüne çıkarıyordu. Beş yıl sonra gelen bu ikinci kitapta el yükseltiyor: Tıpkı anlattığı metropol gibi an be an farklı görünümlere bürünen bir dil ve iğneleyici bir üslubun eşliğinde sınıfsal, cinsel, kentsel, siyasal suçların izini sürüyor bu kez. İstanbul’un işgal yıllarında başlayan gezinti Nişantaşı’nın pahalı restoranlarına, Veliefendi’nin çim pistlerine, Beykoz’un tarihi köşklerine ve Karaköy’ün et pazarlarına kadar uzanırken “güzel İstanbul”u var eden zalimliğin tarihçesini kayda alıyor. 
Şehrin Şeytanları, “güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar” denen İstanbul’un ağlayanlarını biraz gülümsetmek, gülenleriniyse tedirgin etmek adına naçizane bir katkı. Kentin güzelliğine, zenginliğine, zarafetine methiyeler düzen geleneğe karşı “şiddet”li bir protesto.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 124,00    124,00   
3 45,17    135,51   
6 23,85    143,08   
9 16,74    150,67   
12 13,19    158,24   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 124,00    124,00   
3 45,17    135,51   
6 23,85    143,08   
9 16,74    150,67   
12 13,19    158,24   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 124,00    124,00   
3 45,17    135,51   
6 23,85    143,08   
9 16,74    150,67   
12 13,19    158,24   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 124,00    124,00   
3 45,17    135,51   
6 23,85    143,08   
9 16,74    150,67   
12 13,19    158,24   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 124,00    124,00   
3 45,17    135,51   
6 23,85    143,08   
9 16,74    150,67   
12 13,19    158,24   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 124,00    124,00   
3 45,17    135,51   
6 23,85    143,08   
9 16,74    150,67   
12 13,19    158,24   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 124,00    124,00   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

“Hiçbir kültür ürünü yoktur ki, aynı zamanda bir barbarlık belgesi olmasın” diyordu Walter Benjamin. Milattan önce 700 yılından beri bir medeniyet şehri olagelen İstanbul da işte böyle iki yüzlü bir madalyon: Birinde göz alıcı saraylar, ihtişamlı mabetler, Boğaz sefaları, bayram eğlenceleri, erguvanlar, laleler, derya kuzusu lüferler var; diğerinde savaşlar ve katliamlar, isyanlar ve göç, sömürü ve yoksulluk. İstanbul’un bir Ayasofya’sı var, bir de Ayasofya’nın duvarına ismini kazıyan vandal Viking komutanı Halvdan’ı.
Hakan Sipahioğlu ilk öykü kitabı Kıyamet Ha Kıyamet’te geleneksel hikâye anlatıcılığını politik bir kara mizahla harmanlayarak gündelik hayatın içindeki felaketleri gün yüzüne çıkarıyordu. Beş yıl sonra gelen bu ikinci kitapta el yükseltiyor: Tıpkı anlattığı metropol gibi an be an farklı görünümlere bürünen bir dil ve iğneleyici bir üslubun eşliğinde sınıfsal, cinsel, kentsel, siyasal suçların izini sürüyor bu kez. İstanbul’un işgal yıllarında başlayan gezinti Nişantaşı’nın pahalı restoranlarına, Veliefendi’nin çim pistlerine, Beykoz’un tarihi köşklerine ve Karaköy’ün et pazarlarına kadar uzanırken “güzel İstanbul”u var eden zalimliğin tarihçesini kayda alıyor. 
Şehrin Şeytanları, “güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar” denen İstanbul’un ağlayanlarını biraz gülümsetmek, gülenleriniyse tedirgin etmek adına naçizane bir katkı. Kentin güzelliğine, zenginliğine, zarafetine methiyeler düzen geleneğe karşı “şiddet”li bir protesto.

Kapat