Sel Gider Kum Kalır

Stok Kodu:
9786258437522
Boyut:
16.5x23.5
Sayfa Sayısı:
260
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%20 indirimli
200,00TL
160,00TL
Taksitli fiyat: 12 x 17,01TL
Havale/EFT ile: 156,80TL
Temin süresi 6 gündür.
9786258437522
657686
Sel Gider Kum Kalır
Sel Gider Kum Kalır
160.00

Benim Dergâh dergisinde yazdıklarım ihtiyaca mebnidir. Yani esasen ben bir münekkit değilim. Bir okuyucunun intibalarıdır yazdıklarım. Yayımlanan şiir, hikâye, roman gibi eserler üzerine gerçekten tenkit yazıları dergimize ulaşmış olsa sütunları bu yazılara bırakacağım.

Elbette ki bu iş belirli bir ısrar ve çaba gerektiriyor. Ayrıca nankör bir meslektir. Ne İsa’ya ne Musa’ya yaranabilirsiniz.

Dergicilik yapmaya soyunduğumuz için üzerime düşeni (düşmüyor ya) yapmaya çalışıyorum.

Tanpınar’ın özlediği “münekkit” yok tabii. Yani yeter sayıda yok. Hele bizim çevreler bu alanda hayli çoraktır. Elbette bunun başta gelen sebeplerinden biri de “sözü edilmeye değer” edebî eserin kıtlığıdır. Bana göre edebiyat ortamı eseri, eser edebiyat ortamını besler.

Ben, söylediğim gibi, “hakkında yazmaya değer” bulduğum eserleri ele alıyorum. Öncelikle menfi veya müspet bir kıymet gerekiyor. Belli eğilimleri, yenilikleri, bazen “ilk eserleri” kolluyorum. Okuduğum eser beni yazmaya zorlamalı. Bunda isimle eser arasında kalite açısından bir rabıta bulunsun isterim. Tersi de doğrudur. Yani kof bir eser propaganda ile şöhret kılınmaya çalışılıyorsa buna karşı yazıyorum.

Elbette eser sahipleri “olumlu” şeyler yazılsın isterler. Bu gayet tabiidir. Kimse “ayranım kara” demez. Taraf tutma, takım tutma işinde yokum. Kendi inanç, görüş ve eğilimlerime yakın eserleri sevmeye, övmeye hakkım vardır. Tabii, eğer eser de bunu hak ediyorsa.

Bir daha tekrar edeyim: Yazdıklarım öznel şeylerdir. Ben bir okuyucuyum, bir münekkit değil.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 160,00    160,00   
3 58,28    174,85   
6 30,77    184,62   
9 21,60    194,42   
12 17,01    204,18   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 160,00    160,00   
3 58,28    174,85   
6 30,77    184,62   
9 21,60    194,42   
12 17,01    204,18   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 160,00    160,00   
3 58,28    174,85   
6 30,77    184,62   
9 21,60    194,42   
12 17,01    204,18   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 160,00    160,00   
3 58,28    174,85   
6 30,77    184,62   
9 21,60    194,42   
12 17,01    204,18   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 160,00    160,00   
3 58,28    174,85   
6 30,77    184,62   
9 21,60    194,42   
12 17,01    204,18   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 160,00    160,00   
3 58,28    174,85   
6 30,77    184,62   
9 21,60    194,42   
12 17,01    204,18   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 160,00    160,00   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

Benim Dergâh dergisinde yazdıklarım ihtiyaca mebnidir. Yani esasen ben bir münekkit değilim. Bir okuyucunun intibalarıdır yazdıklarım. Yayımlanan şiir, hikâye, roman gibi eserler üzerine gerçekten tenkit yazıları dergimize ulaşmış olsa sütunları bu yazılara bırakacağım.

Elbette ki bu iş belirli bir ısrar ve çaba gerektiriyor. Ayrıca nankör bir meslektir. Ne İsa’ya ne Musa’ya yaranabilirsiniz.

Dergicilik yapmaya soyunduğumuz için üzerime düşeni (düşmüyor ya) yapmaya çalışıyorum.

Tanpınar’ın özlediği “münekkit” yok tabii. Yani yeter sayıda yok. Hele bizim çevreler bu alanda hayli çoraktır. Elbette bunun başta gelen sebeplerinden biri de “sözü edilmeye değer” edebî eserin kıtlığıdır. Bana göre edebiyat ortamı eseri, eser edebiyat ortamını besler.

Ben, söylediğim gibi, “hakkında yazmaya değer” bulduğum eserleri ele alıyorum. Öncelikle menfi veya müspet bir kıymet gerekiyor. Belli eğilimleri, yenilikleri, bazen “ilk eserleri” kolluyorum. Okuduğum eser beni yazmaya zorlamalı. Bunda isimle eser arasında kalite açısından bir rabıta bulunsun isterim. Tersi de doğrudur. Yani kof bir eser propaganda ile şöhret kılınmaya çalışılıyorsa buna karşı yazıyorum.

Elbette eser sahipleri “olumlu” şeyler yazılsın isterler. Bu gayet tabiidir. Kimse “ayranım kara” demez. Taraf tutma, takım tutma işinde yokum. Kendi inanç, görüş ve eğilimlerime yakın eserleri sevmeye, övmeye hakkım vardır. Tabii, eğer eser de bunu hak ediyorsa.

Bir daha tekrar edeyim: Yazdıklarım öznel şeylerdir. Ben bir okuyucuyum, bir münekkit değil.

Kapat