Selefilik İslami Köktenciliğin Tarihi

Stok Kodu:
9789756051405
Boyut:
17x21
Sayfa Sayısı:
312
Baskı:
7
Basım Tarihi:
2024-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
390,00TL
292,50TL
Taksitli fiyat: 12 x 31,10TL
Havale/EFT ile: 286,65TL
Temin süresi 6 gündür.
9789756051405
912465
Selefilik İslami Köktenciliğin Tarihi
Selefilik İslami Köktenciliğin Tarihi
292.50

İslam düşüncesinin tarihte yaşadığı ve günümüze de miras kalan en büyük bunalımı, hayatın problemlerini kendi içsel bütünlüğü içinde değerlendirmek yerine “nas”tan hareket ederek çözmeye çalışmaktan kaynaklanıyor. Sanki hakikat geçmişte belirlenmiş; ‘din’ Allah ve resulünün kutsadığı ilk nesiller eliyle tamamlanmış; selef asrında İslam ümmetinin ihtiyaçlarına dayanan en faydalı meseleler çözülmüş; bütün beşeri ihtiyaçlar temin edilmiş, doğrudan bizim çözmemize bağlı hiçbir mesele bırakılmamıştır. Cevherin tükenmiş olduğu böylece kabul edildiği için, insanın yaratıcı orijinalliğine bağlı bir değişim ve gelişimin dinsel temeli, İslam düşüncesinde hakimiyet kuramamış görünüyor. İnsan böyle bir düşünce düzlemi içinde adeta Allah tarafından üzerine dil, ahlak, hakikat fikri yapıştırılmış olan aciz, şahsiyetsiz, kendiliğinden bir şey yapmaya kabiliyeti olmayan bir heykel, bir taş parçasıdır. Mutluluk gelecekte görülmediği için onu geçmişteki bir “altın çağ”da tahayyül etmek doğaldır. Oysa İslamın saf halinin yaşandığı, en sahih ve komplekslerden en uzak bulunduğu, mezheplerin ortaya çıkmadığı, dolayısıyla birliğin bozulmadığı, diğer milletlerin kültürlerinin İslama girmediği, bunun da ötesinde dinin asıllarını anlamada bir idrak ve düşünce birliğinin olduğu “ideal bir devir” farz etme, günümüz Müslüman bilincinin zaaflarından, yanılgılarından en önemlisidir. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Mehmet Zeki İşcan, İslam’ın “pişmiş ve kotarılmış” bir sistem, alelade bir formüller serisi, bir kimlik bildirim formu olarak ruhsuz bir makine haline getirilişine etki eden dinsel söylemlerden birinin tarihsel kökenlerini araştırıyor ve “radikal İslam” olarak bilinen anlayışların hangi zeminlerden kaynaklandığını aydınlatıyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 292,50    292,50   
3 106,55    319,64   
6 56,25    337,52   
9 39,49    355,42   
12 31,10    373,26   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 292,50    292,50   
3 106,55    319,64   
6 56,25    337,52   
9 39,49    355,42   
12 31,10    373,26   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 292,50    292,50   
3 106,55    319,64   
6 56,25    337,52   
9 39,49    355,42   
12 31,10    373,26   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 292,50    292,50   
3 106,55    319,64   
6 56,25    337,52   
9 39,49    355,42   
12 31,10    373,26   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 292,50    292,50   
3 106,55    319,64   
6 56,25    337,52   
9 39,49    355,42   
12 31,10    373,26   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 292,50    292,50   
3 106,55    319,64   
6 56,25    337,52   
9 39,49    355,42   
12 31,10    373,26   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 292,50    292,50   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

İslam düşüncesinin tarihte yaşadığı ve günümüze de miras kalan en büyük bunalımı, hayatın problemlerini kendi içsel bütünlüğü içinde değerlendirmek yerine “nas”tan hareket ederek çözmeye çalışmaktan kaynaklanıyor. Sanki hakikat geçmişte belirlenmiş; ‘din’ Allah ve resulünün kutsadığı ilk nesiller eliyle tamamlanmış; selef asrında İslam ümmetinin ihtiyaçlarına dayanan en faydalı meseleler çözülmüş; bütün beşeri ihtiyaçlar temin edilmiş, doğrudan bizim çözmemize bağlı hiçbir mesele bırakılmamıştır. Cevherin tükenmiş olduğu böylece kabul edildiği için, insanın yaratıcı orijinalliğine bağlı bir değişim ve gelişimin dinsel temeli, İslam düşüncesinde hakimiyet kuramamış görünüyor. İnsan böyle bir düşünce düzlemi içinde adeta Allah tarafından üzerine dil, ahlak, hakikat fikri yapıştırılmış olan aciz, şahsiyetsiz, kendiliğinden bir şey yapmaya kabiliyeti olmayan bir heykel, bir taş parçasıdır. Mutluluk gelecekte görülmediği için onu geçmişteki bir “altın çağ”da tahayyül etmek doğaldır. Oysa İslamın saf halinin yaşandığı, en sahih ve komplekslerden en uzak bulunduğu, mezheplerin ortaya çıkmadığı, dolayısıyla birliğin bozulmadığı, diğer milletlerin kültürlerinin İslama girmediği, bunun da ötesinde dinin asıllarını anlamada bir idrak ve düşünce birliğinin olduğu “ideal bir devir” farz etme, günümüz Müslüman bilincinin zaaflarından, yanılgılarından en önemlisidir. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Mehmet Zeki İşcan, İslam’ın “pişmiş ve kotarılmış” bir sistem, alelade bir formüller serisi, bir kimlik bildirim formu olarak ruhsuz bir makine haline getirilişine etki eden dinsel söylemlerden birinin tarihsel kökenlerini araştırıyor ve “radikal İslam” olarak bilinen anlayışların hangi zeminlerden kaynaklandığını aydınlatıyor.

Kapat