Şerefli Hırsız

Stok Kodu:
9786055819675
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
96
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2020-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%10 indirimli
110,00TL
99,00TL
Taksitli fiyat: 12 x 10,53TL
Havale/EFT ile: 97,02TL
Temin süresi 6 gündür.
9786055819675
500402
Şerefli Hırsız
Şerefli Hırsız
99.00

Elinizdeki öykülerle, Dostoyevski’nin bütün öykülerini tamamlamaya bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. Dostoyevski bu defa beş öykü ile karşınızda. Kitapta “Şerefli Bir Hırsız” ile birlikte sanki onun uzantısı gibi, başka dillere nadiren çevrilmiş (ve biri de tamamlanmamış) iki öykü daha bulacaksınız: “Emekli” ve “Gulyabani.” Bunlarda da anlatıcımız Astafiy İvanıç, bir Tolstoy öyküsünden çıkagelmiş gibi halktan, sıradan, yalın bir tip. Dostoyevski belki de bu yüzden “Emekli”yi hayattayken yaptığı derlemelere almamış. “Gulyabani” ise büyük yazarın ölümünden sonra, müsveddeleri arasında bulunmuş. Anlaşılan Dostoyevski, “bilinmeyen birinin notlarından” başlığı altında daha bir dizi öykü yazmayı planlamış, ama bunu hayata geçirememiş. Bu üç öyküyü yalınlıklarıyla, içinden süzülen ışığı gökkuşağının renklerine ayıran bir pırlanta olarak değerlendirebiliriz. Öte yandan “Bobok,” parlak kızıllığıyla ironiye daha uygun düşen bir lâl gibi. Dostoyevski bu öyküyü, idam mangası karşısına dikilmeyi beklediği o meşum 1849 yılından sonra yazmış. Belki de bu yüzden, üzerindeki istihza örtüsü diğerlerinden çok daha kalın olsa bile, okurlarda daha yakıcı, daha acı bir tat bırakacak. “Sayın Proharçin” ise, daha ayrık, zorlu ve bir zümrüt gibi parlıyor. Üslubunda Küçük Kahraman’ı hatırlatan bir şeyler var: çevirmeni adeta çileden çıkaran son derece uzun, zorlu, hatta müphem cümleler; üstelik her şeyi anlatmıyor size, bazı ayrıntılar var ki kendiniz kavramak zorundasınız, bunun için de iki defa okumanız gerekiyor. Bu olağanüstü öyküleri elinizden bırakamayacaksınız. HY

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 99,00    99,00   
3 36,06    108,19   
6 19,04    114,24   
9 13,37    120,29   
12 10,53    126,33   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 99,00    99,00   
3 36,06    108,19   
6 19,04    114,24   
9 13,37    120,29   
12 10,53    126,33   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 99,00    99,00   
3 36,06    108,19   
6 19,04    114,24   
9 13,37    120,29   
12 10,53    126,33   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 99,00    99,00   
3 36,06    108,19   
6 19,04    114,24   
9 13,37    120,29   
12 10,53    126,33   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 99,00    99,00   
3 36,06    108,19   
6 19,04    114,24   
9 13,37    120,29   
12 10,53    126,33   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 99,00    99,00   
3 36,06    108,19   
6 19,04    114,24   
9 13,37    120,29   
12 10,53    126,33   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 99,00    99,00   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

Elinizdeki öykülerle, Dostoyevski’nin bütün öykülerini tamamlamaya bir adım daha yaklaşmış oluyoruz. Dostoyevski bu defa beş öykü ile karşınızda. Kitapta “Şerefli Bir Hırsız” ile birlikte sanki onun uzantısı gibi, başka dillere nadiren çevrilmiş (ve biri de tamamlanmamış) iki öykü daha bulacaksınız: “Emekli” ve “Gulyabani.” Bunlarda da anlatıcımız Astafiy İvanıç, bir Tolstoy öyküsünden çıkagelmiş gibi halktan, sıradan, yalın bir tip. Dostoyevski belki de bu yüzden “Emekli”yi hayattayken yaptığı derlemelere almamış. “Gulyabani” ise büyük yazarın ölümünden sonra, müsveddeleri arasında bulunmuş. Anlaşılan Dostoyevski, “bilinmeyen birinin notlarından” başlığı altında daha bir dizi öykü yazmayı planlamış, ama bunu hayata geçirememiş. Bu üç öyküyü yalınlıklarıyla, içinden süzülen ışığı gökkuşağının renklerine ayıran bir pırlanta olarak değerlendirebiliriz. Öte yandan “Bobok,” parlak kızıllığıyla ironiye daha uygun düşen bir lâl gibi. Dostoyevski bu öyküyü, idam mangası karşısına dikilmeyi beklediği o meşum 1849 yılından sonra yazmış. Belki de bu yüzden, üzerindeki istihza örtüsü diğerlerinden çok daha kalın olsa bile, okurlarda daha yakıcı, daha acı bir tat bırakacak. “Sayın Proharçin” ise, daha ayrık, zorlu ve bir zümrüt gibi parlıyor. Üslubunda Küçük Kahraman’ı hatırlatan bir şeyler var: çevirmeni adeta çileden çıkaran son derece uzun, zorlu, hatta müphem cümleler; üstelik her şeyi anlatmıyor size, bazı ayrıntılar var ki kendiniz kavramak zorundasınız, bunun için de iki defa okumanız gerekiyor. Bu olağanüstü öyküleri elinizden bırakamayacaksınız. HY

Kapat