1970 TRT Başarı Ödülü sahibi Yıldız İncesu’nun kaleminden...
Aydın sorunları, aydın kişilikleri... Ve aydın sığınmaları...
“Edebiyat-sanat ortamına girenleri süt güğümüne düşen kurbağalara benzetirim hep...
Masalda kurbağa güğüme biraz süt içip doymak için dalar, çıkamaz, kalır orada. Debelenir, şaşırır... Zıplamak, sıçramak ister, gücü yetmez... Haykırır, bağırır, sesi yetmez...
Sütü içen kurbağalar nasıl şişmiş, doymuş, canlılıklarını yitirmişlerse, Cağaloğlu kurbağaları da ‘yazar’ olmanın, ‘ozan’ olmanın verdiği hazdan, ufacık, bir vitamin tableti denli ufacık bile olsa, bu nazdan mutlu olmuşlardır; bu mutlulukla uyuşmuşlardır. Yaşam işlevlerini gereğince yürütemez duruma geçmişlerdir. Kalırlar kaldıkları yerde... Beklerler biri gelip onları çıkarsın diye!..”
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 105,00 | 105,00 |
3 | 38,25 | 114,74 |
6 | 20,19 | 121,16 |
9 | 14,18 | 127,59 |
12 | 11,17 | 133,99 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 105,00 | 105,00 |
3 | 38,25 | 114,74 |
6 | 20,19 | 121,16 |
9 | 14,18 | 127,59 |
12 | 11,17 | 133,99 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 105,00 | 105,00 |
3 | 38,25 | 114,74 |
6 | 20,19 | 121,16 |
9 | 14,18 | 127,59 |
12 | 11,17 | 133,99 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 105,00 | 105,00 |
3 | 38,25 | 114,74 |
6 | 20,19 | 121,16 |
9 | 14,18 | 127,59 |
12 | 11,17 | 133,99 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 105,00 | 105,00 |
3 | 38,25 | 114,74 |
6 | 20,19 | 121,16 |
9 | 14,18 | 127,59 |
12 | 11,17 | 133,99 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 105,00 | 105,00 |
3 | 38,25 | 114,74 |
6 | 20,19 | 121,16 |
9 | 14,18 | 127,59 |
12 | 11,17 | 133,99 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 105,00 | 105,00 |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |
12 | - | - |
1970 TRT Başarı Ödülü sahibi Yıldız İncesu’nun kaleminden...
Aydın sorunları, aydın kişilikleri... Ve aydın sığınmaları...
“Edebiyat-sanat ortamına girenleri süt güğümüne düşen kurbağalara benzetirim hep...
Masalda kurbağa güğüme biraz süt içip doymak için dalar, çıkamaz, kalır orada. Debelenir, şaşırır... Zıplamak, sıçramak ister, gücü yetmez... Haykırır, bağırır, sesi yetmez...
Sütü içen kurbağalar nasıl şişmiş, doymuş, canlılıklarını yitirmişlerse, Cağaloğlu kurbağaları da ‘yazar’ olmanın, ‘ozan’ olmanın verdiği hazdan, ufacık, bir vitamin tableti denli ufacık bile olsa, bu nazdan mutlu olmuşlardır; bu mutlulukla uyuşmuşlardır. Yaşam işlevlerini gereğince yürütemez duruma geçmişlerdir. Kalırlar kaldıkları yerde... Beklerler biri gelip onları çıkarsın diye!..”