Tarih Felsefesi 1 Giriş

Stok Kodu:
9772146118000
Boyut:
10x17
Sayfa Sayısı:
128
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
Orijinal Adı:
Vorlesungen Über Die Philosphie
%20 indirimli
68,00TL
54,40TL
Taksitli fiyat: 12 x 5,78TL
Havale/EFT ile: 53,31TL
Temin süresi 6 gündür.
9772146118000
503601
Tarih Felsefesi 1
Tarih Felsefesi 1 Giriş
54.40

Eğer, Klasik Felsefenin tini ile uyum içinde, İnsan kendinde ussal bir varlık olarak kabul edilirse, ve Usun doğal ve tinsel tüm varoluşun özü olduğu kabul edilirse, bu öncüllerin vargısı insanın gelişmek zorunda olduğu, bir yandan bilincini saltık olarak Doğanın gerçekliği ile uyum içinde biçimlendirirken, öte yandan Varoluşuna kendi özsel gerçekliğinin biçimini vermekte, onu kendi Özü ile uyum içinde belirlemekte olduğudur. Doğa saltık olarak bilinebilirdir, ve Tin kendini özsel gizilliği ile uyum içinde eksiksiz olarak nesnelleştirebilir, geliştirebilir, eksiksizleştirebilir. O zaman Tarih bir olumsallık ve şans alanı değil, ama özsel olarak belirli, gelişimsel, ereksel bir süreçtir. Tarih tikel ulusları kültürel sonlulukları, gerilikleri, ve değersizlikleri içinde kötü bir sonsuzluğa mahkum eden saçma ve anlamsız bir kavga alanı değil, ama insanı, Dünya-Tinini Bilgiye, Barışa, Güzelliğe yükselten büyüme sürecidir. Hegel için Dünya Tarihi insanın Özgürlük bilincinde ilerleme sürecidir ve bu onun için kişisel bir görüş değil, ama insan doğasının mantıksal vargısı, insanın özsel olarak ussal özünün Ereğidir. Hegel için Özgürlük - hiç kuşkusuz bireyin, bu tikel bireyin Özgürlüğü - herşeydir. Bireyin bir birey olabilmesi, gerçek kendisi olabilmesi, gelişimi, karakteri, güzelliği, varoluşunun tüm anlam ve değeri özgür olmasına bağlıdır, çünkü insanın, Tinin özü Özgürlüktür, çünkü insan gelişmek için, kendini gerçekleştirmek, gerçek insan yapmak için varoluşa gelir. Bu hem Yurttaş olarak bireyin hem de onun ussal İstenci olan Devletinin sorunudur. Tin Özgürlüğü ancak onun Kavramını bildiği düzeye dek edimselleştirir - insanın yönetiminin yerine Yasanın Yönetimini geçirir. Hegel’in felsefesini diktatörlük özlemlerine temel yapmayı istemek, onun çalışmasını tarihsel materyalizm ve nazizm gibi kölelik ideolojilerinin bir bileşeni olarak yorumlamak, bu düzeye dek, yalnızca bir yanılgı, bir yanlış anlama değildir ve Özgürlük Kavramının kendisinin bilinçsizliğine bağlıdır. Despotizm insanlığın olduğu gibi bireyin gelişiminde de yalnızca ilk evre, yalnızca doğal olanın henüz tinsel olana baskın olduğu barbarlık evresidir. Bu nedenledir ki tarihsel materyalizm ve nazizm gibi ideolojiler ancak henüz Özgürlük bilincini kavramamış bireylerde ve uluslarda acı, utandırıcı, korkutucu ve dolayısıyla geçici ve yitici bir varoluş alanı bulabilirler.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 54,40    54,40   
3 19,82    59,45   
6 10,46    62,77   
9 7,34    66,10   
12 5,78    69,42   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 54,40    54,40   
3 19,82    59,45   
6 10,46    62,77   
9 7,34    66,10   
12 5,78    69,42   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 54,40    54,40   
3 19,82    59,45   
6 10,46    62,77   
9 7,34    66,10   
12 5,78    69,42   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 54,40    54,40   
3 19,82    59,45   
6 10,46    62,77   
9 7,34    66,10   
12 5,78    69,42   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 54,40    54,40   
3 19,82    59,45   
6 10,46    62,77   
9 7,34    66,10   
12 5,78    69,42   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 54,40    54,40   
3 19,82    59,45   
6 10,46    62,77   
9 7,34    66,10   
12 5,78    69,42   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 54,40    54,40   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

Eğer, Klasik Felsefenin tini ile uyum içinde, İnsan kendinde ussal bir varlık olarak kabul edilirse, ve Usun doğal ve tinsel tüm varoluşun özü olduğu kabul edilirse, bu öncüllerin vargısı insanın gelişmek zorunda olduğu, bir yandan bilincini saltık olarak Doğanın gerçekliği ile uyum içinde biçimlendirirken, öte yandan Varoluşuna kendi özsel gerçekliğinin biçimini vermekte, onu kendi Özü ile uyum içinde belirlemekte olduğudur. Doğa saltık olarak bilinebilirdir, ve Tin kendini özsel gizilliği ile uyum içinde eksiksiz olarak nesnelleştirebilir, geliştirebilir, eksiksizleştirebilir. O zaman Tarih bir olumsallık ve şans alanı değil, ama özsel olarak belirli, gelişimsel, ereksel bir süreçtir. Tarih tikel ulusları kültürel sonlulukları, gerilikleri, ve değersizlikleri içinde kötü bir sonsuzluğa mahkum eden saçma ve anlamsız bir kavga alanı değil, ama insanı, Dünya-Tinini Bilgiye, Barışa, Güzelliğe yükselten büyüme sürecidir. Hegel için Dünya Tarihi insanın Özgürlük bilincinde ilerleme sürecidir ve bu onun için kişisel bir görüş değil, ama insan doğasının mantıksal vargısı, insanın özsel olarak ussal özünün Ereğidir. Hegel için Özgürlük - hiç kuşkusuz bireyin, bu tikel bireyin Özgürlüğü - herşeydir. Bireyin bir birey olabilmesi, gerçek kendisi olabilmesi, gelişimi, karakteri, güzelliği, varoluşunun tüm anlam ve değeri özgür olmasına bağlıdır, çünkü insanın, Tinin özü Özgürlüktür, çünkü insan gelişmek için, kendini gerçekleştirmek, gerçek insan yapmak için varoluşa gelir. Bu hem Yurttaş olarak bireyin hem de onun ussal İstenci olan Devletinin sorunudur. Tin Özgürlüğü ancak onun Kavramını bildiği düzeye dek edimselleştirir - insanın yönetiminin yerine Yasanın Yönetimini geçirir. Hegel’in felsefesini diktatörlük özlemlerine temel yapmayı istemek, onun çalışmasını tarihsel materyalizm ve nazizm gibi kölelik ideolojilerinin bir bileşeni olarak yorumlamak, bu düzeye dek, yalnızca bir yanılgı, bir yanlış anlama değildir ve Özgürlük Kavramının kendisinin bilinçsizliğine bağlıdır. Despotizm insanlığın olduğu gibi bireyin gelişiminde de yalnızca ilk evre, yalnızca doğal olanın henüz tinsel olana baskın olduğu barbarlık evresidir. Bu nedenledir ki tarihsel materyalizm ve nazizm gibi ideolojiler ancak henüz Özgürlük bilincini kavramamış bireylerde ve uluslarda acı, utandırıcı, korkutucu ve dolayısıyla geçici ve yitici bir varoluş alanı bulabilirler.

Kapat