Ucuzayiyenler Modern Klasikler

Stok Kodu:
9789750850790
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
88
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2023-01
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
90,00TL
67,50TL
Taksitli fiyat: 12 x 7,18TL
Havale/EFT ile: 66,15TL
Temin süresi 6 gündür.
9789750850790
525486
Ucuzayiyenler
Ucuzayiyenler Modern Klasikler
67.50

Bağımsız bir bilim insanı olan Koller, on altı yıl önce Viyana’da Türkenschanz Parkı’nda bir köpeğin ısırması sonucu sol bacağını kaybetmiş ve o günden itibaren fizyonomi üstüne bilimsel çalışmasına odaklanmıştır. Koller fizyonomi incelemesini yıllarca kusursuz bir tasarı halinde kafasının içinde taşır. Yürüyüşe çıktığı bir gün bir tür aydınlanma ânı yaşar. Tasarladığı bilimsel incelemenin ilk dört bölümünü, sol bacağını kaybetme olayını yaşamadan kısa bir süre önce Viyana Açık Mutfağı’nda (VAM) tanıştığı dört “Ucuzayiyen”in fizyonomileri üstüne araştırmasına ayırmaya karar verir. Eklemeyi kesinleştirdiği beşinci bölümse kendi fizyonomisine ilişkin olacaktır.

Koller’in Ucuzayiyenler adını verdiği delice bilimsel tasarısı gerçekleşebilecek midir? Tesadüfler gerçekten tesadüf müdür?

Ucuzayiyenler, hem trajedi hem fars niteliğinde, tersinin yüzüyle çarpıştığı bir anlatı. Hayatın saçma oluşundan ne azı ne fazlası.

Bernhard'ı belli bir ölçüde Canetti'nin yanı sıra kesinlikle Karl Kraus ve Nikolay Gogol gibi figürlerle, bu büyük oruç vaizleriyle ilişkilendiriyorum. Ve zaten öyleydi: Bernhard bir oruç vaiziydi. Ne zaman onu düşünsem bir kilise kürsüsünde görür gibi oluyorum. Pazar cemaatini nefes alamayacak noktaya getirene kadar, deyim yerindeyse hırpalarken. Zaten onun rolü de buydu, öyle değil mi? Bu, Avusturya geleneğinde çok tipik bir unsurdur, 17. yüzyılın Dominikan vaizinin amacı cemaate tövbe ettirmektir; Bernhard işte bunun üstesinden geldi.  

W. G. Sebald

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 67,50    67,50   
3 24,59    73,76   
6 12,98    77,89   
9 9,11    82,02   
12 7,18    86,14   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 67,50    67,50   
3 24,59    73,76   
6 12,98    77,89   
9 9,11    82,02   
12 7,18    86,14   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 67,50    67,50   
3 24,59    73,76   
6 12,98    77,89   
9 9,11    82,02   
12 7,18    86,14   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 67,50    67,50   
3 24,59    73,76   
6 12,98    77,89   
9 9,11    82,02   
12 7,18    86,14   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 67,50    67,50   
3 24,59    73,76   
6 12,98    77,89   
9 9,11    82,02   
12 7,18    86,14   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 67,50    67,50   
3 24,59    73,76   
6 12,98    77,89   
9 9,11    82,02   
12 7,18    86,14   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 67,50    67,50   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   

Bağımsız bir bilim insanı olan Koller, on altı yıl önce Viyana’da Türkenschanz Parkı’nda bir köpeğin ısırması sonucu sol bacağını kaybetmiş ve o günden itibaren fizyonomi üstüne bilimsel çalışmasına odaklanmıştır. Koller fizyonomi incelemesini yıllarca kusursuz bir tasarı halinde kafasının içinde taşır. Yürüyüşe çıktığı bir gün bir tür aydınlanma ânı yaşar. Tasarladığı bilimsel incelemenin ilk dört bölümünü, sol bacağını kaybetme olayını yaşamadan kısa bir süre önce Viyana Açık Mutfağı’nda (VAM) tanıştığı dört “Ucuzayiyen”in fizyonomileri üstüne araştırmasına ayırmaya karar verir. Eklemeyi kesinleştirdiği beşinci bölümse kendi fizyonomisine ilişkin olacaktır.

Koller’in Ucuzayiyenler adını verdiği delice bilimsel tasarısı gerçekleşebilecek midir? Tesadüfler gerçekten tesadüf müdür?

Ucuzayiyenler, hem trajedi hem fars niteliğinde, tersinin yüzüyle çarpıştığı bir anlatı. Hayatın saçma oluşundan ne azı ne fazlası.

Bernhard'ı belli bir ölçüde Canetti'nin yanı sıra kesinlikle Karl Kraus ve Nikolay Gogol gibi figürlerle, bu büyük oruç vaizleriyle ilişkilendiriyorum. Ve zaten öyleydi: Bernhard bir oruç vaiziydi. Ne zaman onu düşünsem bir kilise kürsüsünde görür gibi oluyorum. Pazar cemaatini nefes alamayacak noktaya getirene kadar, deyim yerindeyse hırpalarken. Zaten onun rolü de buydu, öyle değil mi? Bu, Avusturya geleneğinde çok tipik bir unsurdur, 17. yüzyılın Dominikan vaizinin amacı cemaate tövbe ettirmektir; Bernhard işte bunun üstesinden geldi.  

W. G. Sebald

Kapat